"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesıfatıyla) 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 14.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, devre mülk sözleşmesinin 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Birleşen Gebze Tüketici Mahkemesinin 2021/196 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesini özetle; taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmelerinin feshedilmesi ve müvekkilinin hukuka aykırı sözleşme nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edilmesi ile müvekkiline imzalatılan senetlerin iptal edilmesini ve davalının müvekkilinden almış olduğu 11.995,00 TL bedelin iadesi ve sözleşmenin iptali talebi ile Gebze Tüketici Mahkemesinin 2021/33 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür....
Somut olayda davacının, davalı ile yapılan devre mülk sözleşmesi uyarınca davalıya teslim edilen senetlerin ve devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 20/11/2015 tarihinde İD 203913 no'lu devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, 300,00 TL'sini ödediğini, geriye kalan kısmını taksitlendirdiğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, 20/11/2015 tarihinde İD 203913 no'lu sözleşmenin iptalini, sözleşme sebebi imzalanan senetlerin iptalini, 300,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
K A R A R Davacı davalı ile aralarında devremülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, bedelini peşin ödediğini, davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek ... olduğu 35.890 euro ile kar payının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece tüketici mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı” belirtilmiştir. Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkin olup, devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlar resmi şekilde yapılması gerekir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2018/481 ESAS - 2019/213 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesinin İptali - Borçsuzluğun Tespiti - Alacak KARAR : Davacı vekili 10/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı şirket arasında devre mülk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin mevzuata uygun olmadığını, sözleşmenin yerine getirilmediğini belirterek, sözleşmenin iptaline, sözleşmeyle birlikte imzalatılan senetlerin iptali ve iadesine, davacının borçlu olmadığının tespitine, ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 17/01/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 05.07.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 50,00 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme sebebiyle imzaladığı senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı; davalı ile aralarında 17.06.2012 tarihinde devre tatil sözleşmesi yapıldığını, yasal süresi içerisinde davalı firmayı arayarak sözleşmenin iptal edilmesini istediğini, 06.07.2012 tarihinde de ihtarname çekerek sözleşme ve senedin iptalini talep ettiğini; ancak yerine getirilmediğini, sözleşme kapsamında imzaladığı senetlerin icraya konulması veya üçüncü kişilere devredilmesi ihtimaline binaen sözleşmenin iptalini, nakit ve kıymetli evrakın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir....