Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı arasında 11.10.2014 tarihinde devre tatil sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, davalı taraf yakınları ile birlikte devre tatil sözleşmesine istinaden müvekkil şirket tesislerinde konakladığını ve hizmet aldığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararından anlaşıldığı üzere mahkeme yargıcı devre tatil sözleşmeleri ile devre mülk sözleşmelerini ayırt edemediğini ve somut olayımızda devre tatil sözleşmesi akdedilmesine rağmen devre mülk sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulamış olduğunu, yerel mahkemenin somut olayımızla hiç ilgisi olmamasına rağmen Kat Mülkiyeti Kanununun somut olaya uygulamış olduğunu, devre tatil sözleşmeleri mülk hakkı vermeyeceğini, devre tatil sözleşmeleri, tüketiciye yılın belli döneminde hizmet alma hakkı sağladığını, devre tatil sözleşmelerinin resmi şekilde yapılmasına ilişkin bir hüküm bulunmamakta olduğunu, devre tatil sözleşmeleri adi yazılı şekilde yapılabileceğinin sabit olduğunu, devre tatil sözleşmesinin...
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 27/09/2000 tarihli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiği devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup, resmi şekilde düzenlenmeyen devre-mülk sözleşmesine dayalı davanın özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinde görülemeyeceği oybirliği ile verilen 02.03.2005 gün ve 2005/13-165-120 sayılı kararla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabulünde olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme, 5....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 12/02/2012 tarihinde 19.000,00- TL bedel karşılığında devre mülk sözleşmesi imzalandığını, sözleşme konusu devre mülkün teslim edilmemesi sebebiyle taraflar arasında yeniden 11/09/2013 tarihli ek protokol ile 17.000,00- TL bedel üzerinden yeni bir sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince ödemesi gereken bedeli ödediğini, davalı şirket sözleşmede belirtilen devre mülkün inşaatına halen başlamadığın belirterek müvekkilinin ödediği bedelin ve zararın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dosyasının incelenmesinde; davacı ile davalı ... ile 18/08/2019 tarih 48119001206 nolu devre mülk sözleşmesi ve yenilenmesine ilişkin 21/04/2019 tarih 21.750,00 TL bedelli 1 nolu protokol, 20/06/2020 tarihli 15.000 TL bedelli 1 nolu protokol, 26/07/2020 tarihli 4811900212 nolu 18.000 TL bedelli ek sözleşme, 23/08/2020 tarih 7.575,00 TL bedelli 1 nolu protokol, 16/10/2020 tarih 29.500 TL bedel 3 nolu protokol, 25/10/2020 tarihli 12.000 TL bedelli 2 nolu protokol imzalandığı, devre mülk sözleşmesine konu olan Yalova ili Termal ilçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta, 424 Ada 23, 25, 26 ve 27 parselleri üzerinde inşa edilecek termal tesisten davacının hisse satın aldığı, tapuda hisse devrenin olduğu ve tapuya kayıtlı taşınmazların satışının ise TMK.nun 706, TBK.nun 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmasının zorunlu olması nedeniyle dava konusu olan sözleşmenin geçersiz olduğu, bu nedenle davacının her zaman sözleşmenin feshinin geçersiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ....sıfatıyla) ile İstanbul 10....
Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedelinin davacı tarafından davalı şirkete ödendiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Taşınmazlara ilişkin olarak haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman isteyebilirler. Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen, taşınmazın müşterek payına ve aynına bağlı bir hak olduğundan, bu hakkın satışının da resmi şekilde yapılması zorunludur. Dava konusu olayda, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olmakla resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil, ödenen bedeli iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada.....Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil, ödenen bedeli iadesi istemine ilişkindir. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi KARAR Dava, devre mülk sözleşmesine dayalı tescil ve iptal isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, GÖNDERİLMESİNE, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık konusu devre mülk sözleşmelerinin/hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin taşınmaz devrini içermesi nedeniyle adi yazılı şekilde yapılmasının geçersiz olmasına rağmen taşınmazın tapu kaydının devri halinde geçersiz olan sözleşmenin geçerlilik kazanacağı, bu durumda mahkemece tapu kaydının tüketiciye devredilip devredilmediği, devredilmişse devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....