"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve imzalanan senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici ve ... 1....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, taraflar arasındaki satış sözleşmesinin fesli ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.-19.-46. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2020 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18.-19.-46....
Bölge Adliye Mahkemeleri'nin anılan daireleri arasında, davalıların taraf olduğu devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine dayalı uyuşmazlıklar nedeniyle açılan davada davalılardan .... .... İnş. Tic. A.Ş.'ne husumet düşüp düşmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunduğu, bu uyuşmazlığın 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 35/2 maddesine göre giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Her iki ... ilgili dairesince görüşülen dava dosyasında yer alan sözleşme maddeleri değerlendirildiğinde; sözleşmenin 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu ...’ne ait ... İli, ... İlçesi, ... Mevkii, ......
Asıl davanın, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin feshi ve ödenen satış bedelinin iadesi, birleşen dava ise davalıya ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme nedeniyle iadesi istemine ilişkin olduğu, sözleşme tarihinde ve dava tarihi itibariyle tarafların da dilekçelerinde belirttiği gibi ortada tamamlanmış ve kiraya konu olabilecek bir yapının bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı alıcı ile davalı satıcı arasında 3 adet devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, davacının tacir olduğuna veyahut tacir olup da devremülk sözleşmelerinin ticari işletme faaliyeti kapsamında yapıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin alınan miktar itibari ile 6502 sayılı yasa kapsamında da kalmadığı anlaşılmakla (iflas eden şirket bakımından alacağın masaya kabul olmaması halinde bu davalı bakımından davanın sıra cetveline itiraza dönmesi durumunda sözü geçen davalı...
Davalı vekili tarafından ilkderece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı Tarafın istinaf dilekçesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, T1 yönünden verilen davanın reddi yönündeki Yerel Mahkeme kararı; hukuka,yasaya uygun olduğundan davacı T1 yönündeki istinaf dilekçesi içeriğini kabulünün mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince davacı T1 yönünden açılan davanın bedel iadesi yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından ve bu nedenlerle istinaf sebeplerinin yerinde olmadığından, ilk derece Mahkemesi'nin davacı T1 yönünden açılan davanın bedel iadesi yönünden reddi içeriğindeki kararı, hukuka uygun olduğundan davacı T1 yönünden açılan davanın bedel iadesi yönünden reddine dair davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; devre tatil sözleşmesine ilişkin cayma hakkının kullanılması sebebiyle bedel iadesi ve tüketiciyi borç altına sokan senet ve diğer belgelerin iptali istemine ilişkindir. Yapılan inceleme sonucunda devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, istemin 4.337,25 TL'ye ilişkin olduğu, davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını ( 2020 yılında verilen kararlar için 5.390,00 Türk Lirasını ) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü istinaf sınırını geçmeyen tarafın istinaf yoluna başvurma hakkı yoktur. Yani istinafa konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dosya içerisinde, devre mülk sözleşmesine konu taşınmazın tapu kaydı bulunmadığından tapu müdürlüğünden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 28.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 12. Tüketici ve Yalova 2....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedellerin iadesi, sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptaline ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Somut dosyada; taraflar arasında imzalanan sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade etmeleri gerekecektir....
Arasında SA-16019 Sözleşme Numarası ile yapılmış olan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin 06/02/2016 tarihinde düzenlendiğini, toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağdur edildiğini, müvekkillerinin devre mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılmasının söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu devre mülk satış vaadi sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, davacının imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işlemi yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, sözleşme kurulurken kötü niyetli davalı tarafından iyi niyetli müvekkilinin iradesinin hata...