Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. arasında düzenlenen 09/08/2014 tarihli İD 04426 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin ve bu sözleşmenin bazı maddelerinin değiştirilerek yeniden düzenlenen 10/05/2015 tarihli İD 104426 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmelerinin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, 16.450,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 09.08.2014 tarihli ve talil edilen 10.05.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı iptal ve alacak talebine ilişkindir....

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı şirketin daveti ile hiçbir şekilde devre mülkü görmeden ve kontrol etmeden devre mülk sözleşmesi imzaladığını, akabinde tapu devrinin davacı adına yapıldığını, davalı şirket ile yapılan devre mülk sözlemesinin kapıdan satış sözleşmesi niteliğinde olduğunu, tüketici tarafından ilk kullanımından itibaren cayma hakkının kullanabileceğini, devre tatil satışlarının birçok kişinin katıldığı tanıtım gezileri ile sağlandığını, bu gezilerde alınan gayrimenkullerin geri alınacağı, bu satışların yatırım amaçlı olabileceğinin söylendiğini, bu bilgilendirme ile katılımcıların yanıltıldığını, müvekkil ile davalı şirketin imzalamış olduğu sözleşmenin adi yazılı sözleşme niteliğinde olduğunu, resmi şekilde yapılmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu beyan ederek sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, müvekkil tarafından davalıya yapılan toplam 9.000,00 TL ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren...

    mülk sözleşmesinin şekli ve şekle aykırılığın sonuçları hakkında Kat Mülkiyeti Kanununda, devre mülk sözleşmesinin şekli hakkında açık bir düzenleme olmadığı, ancak KMK madde 61 uyarınca, devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenmesi zorunluluğu olduğu, bu zorunluluk dikkate alındığında, devre mülk sözleşmesinin en azından adi yazılı şekilde yapılması ortaya çıkmakta ise de bu yeterli olmadığı, zira adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesinin aynı zamanda resmi senede eklenerek tapuda beyanlar hanesine kaydedilmesi gerektiği, yani ayni bir hak olan devre mülk hakkı tapuda resmi şekilde kurulduğu, Madde metninde, devre mülk hakkının resmi şekilde kurulacaktır denilmekteyse de bu hak proje bittikten sonra tapu senetlerinin tazim edilmesinden sonra olacağını, Proje döneminde, proje henüz tamamlanmadığı için söz konusu devre mülklerde tapu senetleri tanzim edilemediğini, Projesi devam edilen devre mülk sözleşmeleri resmi şekilde kurulamamakta olup, adi yazılı şekilde satış vaadi...

    Somut uyuşmazlıkta temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

      şeylerin hiç birini yerine getirmediğini iddia ederek, davalının eşi ile arasında yapılan ve sonradan tarafına devredilen devre mülk sözleşmesinin feshine, devre mülk sözleşmesine ilişkin ödediği 15.425,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte tarafına iadesine, adına olan tapunun iptaliyle davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Noterliği tarafından düzenlenen ihtarname ile 23/11/2017 tarihinde yapılan devre mülk sözleşmesinin iptalini talep ettikleri, davacıların bu sözleşmeye ilişkin olarak yaptıklarını belirttikleri ödemeleri Yunus Harmancı isimli kişiye yaptıkları, yapılan ödemenin 4.239,50 TL olduğu ancak bu ödemenin hangi sözleşmeye ilişkin olduğunun davacılar tarafından ispat edilemediği, davacılar ile davalı şirket arasında 11733 numaralı devre mülk devri sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme bedelinin 10.000,00 TL olduğu, bu sözleşmeye ilişkin tapu devrinin gerçekleştiği, davacıların gerek yargılama sırasında ve gerekse duruşmalardaki beyanlarında bahse konu bu sözleşme ile ilgili bir uyuşmazlığı bulunmadığını belirttikleri, davacıların davalarını ispat edemedikleri, yaptıkları ödemelere ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunamadıkları anlaşılmakla, davanın subuta ermemesi sebebiyle (...)" gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....

      KARAR Davacı, davalı ile 23/02/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.129 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 23.02.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.129 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        KARAR Davacı, davalı ile 25/01/2014 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.600,00 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 25.01.2014 tarihli 15.000,00 TL bedelli devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme sebebi ödediği 4.600,00 TL'nin ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 40 adet senedin iptalini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında 22/06/2014 tarihli “Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi” başlıklı, sözleşmenin imzalandığı, Ancak, 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir. Devre tatil sözleşmesinde davacının 08 Temmuz - 22 Temmuz dönemi için 2. Blok 5....

          UYAP Entegrasyonu