Dernekler Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca da derneğin ancak para, mal ve hakları (aktifi) devredilebilir. Diğer taraftan aktif malvarlığı olmayan yalnızca pasif malvarlığı bulunan derneğin yalnızca tasfiyesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir. (Yargıtay 8. HD., 2017/3258 E., 2017/17334 K.) Mahkemece derneğin mal varlığı tapu müdürlüğü, ilçe emniyet müdürlüğü, bankalardan araştırılmış ise de borcu olup olmadığı ile ilgili olarak bir araştırma veya ilan yapılmaması ve derneğin pasifinin de devrine karar verilmesi yerinde olmamıştır. O halde mahkemece derneğin borcu olup olmadığı resmi kurumlardan gerekli ilan da yapılarak (belediye, valilik, SGK vb.) sorularak varılacak sonuca göre derneğin tasfiyesi ve mal ve hakların devri ile ilgili karar verilerek bir sonuca ulaşılmalıdır....
daki dernekle uzlaşmak için yapılan telefon görüşmesinde olumsuz sonuç alındığını ileri sürerek davalı derneğinin adının değiştirilmesi veya iptali, bunun mümkün olmaması halinde derneğin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... (...'da kurulu), derneğin tüm evraklarının eksiksiz olarak teslim edilerek derneğin kurulduğunu ve faaliyetlerine başladığını ileri sürerek haksız ve yersiz davanın reddini istemiştir. Mahkemece; derneklerin kuruluşunda özgürlük esasının benimsendiği, davalı derneğin kuruluşunda ve devamında özellikle TMK'nin 89.maddesi ve Dernekler Kanunu'nun 29. maddesine göre bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu, ... Hukuk Dairesi 2017/1053-1196 esas-karar sayılı ilamı ile oyçokluğuyla esastan reddedilmiştir....
nin tüzel kişiliğinin sona erdiği, Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile tüzel kişiliği sona ermiş Derneğe kayyım atandığı, gerekçeli kararın Derneğin kayyımına tebliğ edildiği görülmüştür. Bunun yanı sıra tüzel kişiliği sona ermiş olan tüzel kişilere kayyım atanarak tebligat mümkün olmadığından, tüzel kişiliği sona ermiş Derneğin ihyasının sağlanması, ihya olunduktan sonra da gerekçeli kararın yöntemince tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple; 1-) Davalı işveren ... Derneği'nin tüzel kişiliğinin sona erip ermediğini araştırmak, Derneğin tüzel kişiliği sona ermemiş ise gerekçeli kararın yöntemince Derneğin yetkilisine tebliğ etmek, 2-) Derneğin tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı işveren ......
(TMK.83/2) Somut olayda; davacı, davalı derneğin asıl üyesi olduğunu bir başka kulübe transferi nedeniyle sporculuktan istifa ettiği halde, bu başvurusunun dernek üyeliğinden istifa olarak değerlendirilerek dernek üyeliğine son verildiğini ileri sürerek davalı derneğin yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davacı, davalı derneğin genel kurul toplantısında üyeliğine ilişkin durumunun görüşülmesini istemeden doğrudan dava açtığı ve davalı derneğin tüzüğünde de yönetim kurulu kararının kesin olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde dava şartı gerçekleşmeden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....
ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
Derneğin 2.444,00 TL borcunun olması onun acze düştüğü anlamına gelmez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi isabetsiz, davalı derneğin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin ödenen harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 17.09.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili, davacı derneğin düzenlediği kongrenin ismi ile müvekkili derneğin düzenlediği kongrenin isminin aynı olmadığını, kongre isimlerinde yer alan “Ulusal” ve “Türk” kelimelerinin farklı anlamlar taşıdığını, müvekkili derneğin tüzüğündeki amacına uygun faaliyetlerde bulunduğunu, kullandığı kongre isminin iltibasa neden olmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı derneğin bilimsel etkinlik için kullandığı Ulusal Romatoloji Kongresi adının davalı tarafından kullanılmasının ...'...
Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir....
Merkez Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin kurulduğu bildirilmiş, her iki derneğin tüzüğünün incelenmesinde ise 06.04.1976 tarihinde kurulan "...... Mahallesi Merkez Camii Yaptırma Derneği'nin adındaki "..." ibaresinin 31.12.2009 tarihinde yapılan değişiklik ile dernek adından çıkartıldığı, 23.02.2012 tarihinde kurulan derneğin adının da "... Merkez Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği" olduğu, dolayısı ile önceki derneğin 2009 yılında tüzüğünde yaptığı değişiklik ve bu değişiklikten yaklaşık üç yıl sonra 2012 yılında kurulan dernek adının birebir aynı olduğu, her iki derneğin de ... ili Merkez ... ilçesinde kurulu olduğu anlaşılmaktadır....
Davalı idare; derneğin üç ay süreyle faaliyetten men edildiğini ve bu süre sonunda derneğin açıldığını ileri sürerek anılan Mahkeme kararının dava konusu işlemin kısmen iptaline ilişkin bölümünün temyizen incelenip bozulmasını istemektedir. Dava konusu işlemde, derneğin ne kadar süreyle faaliyetten men edildiği açıkça belirtilmediğinden davalı idarenin ileri sürdüğü sebep yerinde görülmemiştir. İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3622 sayılı Yasayla değişik 49.maddesinde yer alan sebeblerden birinin varlığı halinde mümkündür....