(md. 33, 51 ve 68) Bir derneğin feshine karar verilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin süregelen ve birden çok eylemin varlığının saptanması halinde mümkündür. Ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amacının dernek faaliyeti olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler ancak organları olarak hareket eden gerçek kişilerin fiillerinden sorumlu olurlar....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ve tasfiye istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın derneğin feshi istemine ilişkin olup TMK'nın ilgili düzenlemelerinde derneğin feshinde hangi mahkemenin görevli olduğunun gösterilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesinde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler sayılıp bunlar arasında derneğin feshine ilişkin davaya yer verilmediği, bu nedenle genel mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5253 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Derneğin Feshi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün bulunmadığı gibi, asıl mahkumiyete bağlı olarak verilen derneğin feshi kararının da müstakilen temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın dilekçesinin itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi Merkez Camii Yaptırma Derneği kurulduğu, 23.02.2012 tarihinde 41-025-150 kütük numarası ile de feshi istenilen... Merkez Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin kurulduğu bildirilmiş, her iki derneğin tüzüğünün incelenmesinde ise 06.04.1976 tarihinde kurulan "...... Mahallesi Merkez Camii Yaptırma Derneği'nin adındaki "..." ibaresinin 31.12.2009 tarihinde yapılan değişiklik ile dernek adından çıkartıldığı, 23.02.2012 tarihinde kurulan derneğin adının da "... Merkez Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği" olduğu, dolayısı ile önceki derneğin 2009 yılında tüzüğünde yaptığı değişiklik ve bu değişiklikten yaklaşık üç yıl sonra 2012 yılında kurulan dernek adının birebir aynı olduğu, her iki derneğin de ... ili Merkez ... ilçesinde kurulu olduğu anlaşılmaktadır....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/03/2014 NUMARASI : 2013/632-2014/197 DAVACI : DAVALI : Dava dilekçesinde, derneğin feshine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı TMK'nun 89.maddesi gereğince derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin amacı kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin feshedilebilmesi; için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ve tasfiye istemine ilişkindir. ..... Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın derneğin feshi istemine ilişkin olup TMK ilgili düzenlemelerinde derneğin feshinde hangi mahkemenin görevli olduğunun gösterilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler sayılıp bunlar arasında derneğin feshine ilişkin davaya yer verilmediği, bu nedenle genel mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı olduğunu, aynı adla aynı şehirde iki ayrı dernek kurulamayacağını ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca derneğin feshine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 89.maddesinde; "Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir....
İlk Derece Mahkemesince, dernek hakkında bir kez soruşturma yapılıp iş bu dosyanın açıldığı, bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebileceği, dernekte ilk kez yapılan aramada derneğin ticari faaliyette bulunduğu, derneğin kahvehane şeklinde düzenlenerek masa üzerende küllüklerinin bulunulmasının derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemeyeceği, öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olarak hareket eden gerçek kişilerin fiillerinden sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, Cumhuriyet Savcısı tarafından da duruşmada davanın reddinin talep olunduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini...