Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önlenemezlik unsuru, tamamen davranış normu ve borca aykırılıkla ilgili olup alınabilinecek tüm tedbirler alınmış olunsa dahi bir davranış normunun veya sözleşmeden doğan bir borcun ihlalinin ifadesidir. Yani olay önlenemez olmasına rağmen bir davranış kuralına yada sözleşmeden doğan borca aykırılık önlenebiliyorsa artık kaçınılmazlıktan söz etme imkanı yoktur....

    Bir kurala uyulmaması nedeniyle kanun koyucu veya idareler tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da "ölçülülük ilkesi" gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur. Başka bir anlatımla, hukuk devletinin unsurlarından olan "ölçülülük ilkesi" nedeniyle Devlet, kural ihlali nedeniyle öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir denge kurmak zorundadır....

      Ltd şirketiyle katılanın yetkilisi bulunduğu... şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu, birbirlerini tanıdıkları, çekin arizi bir iş nedeniyle verilmediği, devam edip gelen ticari ilişkiler neticesi tanzim edildiği, çekin tek başına imzalanmış olmasının başkaca delillerle doğrulanmaması nedeniyle, olayda sanığın bu ticari ilişki sürecinde katılana yönelik herhangi bir hileli davranışta bulunarak katılanı aldattığına veya haksız menfaat temin etmeye yönelik davranış sergilediğine dair delilin veya buna ilişkin bir iddianın da sözkonusu olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        nin kendi telefonunu mutfak tezgahına vurarak kırdığı, daha sonra her ikisinin de kızgınlıkla dışarı çıktıkları ve maktulenin bir şekilde otomobile binmesini sağlayan sanığın onu uyarılarına aldırış etmemesi ve kendisinin sanık tarafından kontrol edilmesine izin vermemesi nedeniyle ıssız bir yere götürüp tabanca ile öldürdüğü olayda; Her ne kadar sanık hakkında "töre saikiyle öldürme" suçundan hüküm kurulmuş ise de; Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü'nde "töre" kelimesinin; "bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, adet, bir topluluktaki ahlaki davranış biçimleri, adap" olarak tanımlandığı, ayrıca "saik" kelimesinin, "sebep, güdü, kasta öngelen ve onu hazırlayan düşünce", "öldürmenin töre saikiyle gerçekleştirilmesinin" ise "öldürmeye yönelik kastın, töre anlayışının etkisi altında şekillenmesi" anlamlarına geldiği, genelde iyi davranış biçimlerini ifade etmek için kullanılan...

          a devir edilmesini istediğini bu nedenle davalıya devir ettiğini, belirterek akdin davalının yaptığı hile sonucu oluştuğunu, bu devir karşılığında davalıdan bir bedel almadığını, satış işleminin geçersiz olması nedeniyle aracın kendisine ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Davacı bu iddiası karşısında, olayımızda akdin oluşumu sırasında meydana gelen ve irade sakatlığı nedeniyle sözleşmenin geçerliliğini etkileyen hata ve hile hallerinin incelenmesi gereklidir. Hileden söz edebilmek için karşı tarafı (davacıyı) hataya düşürmeye yönelik bir davranış olmalıdır. Bu davranış aktif yahut pasif olabilir. Olayımızda dava dışı ... (harici sözleşmenin tarafı ...'nin eşi) ...'ye devir edilmesi gereken aracın kendi kız kardeşi davalı ...'a devir edileceğini ve ...'nin de buna rıza gösterdiğini belirtmiş davacının yanında ... ile de telefonla görüşüyormuş gibi yaparak davacıyı yanıltmıştır. Davalı ...'ta sessiz kalarak bu hileye katılmıştır....

            Öte yandan yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeniyle hukuka uygun olarak verilen emre aykırı hareket eden kişinin eylemi 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesinde yer alan "Emre aykırı davranış" kabahatini oluşturmakla birlikte, söz konusu eylem aynı zamanda kanunda suç olarak da tanımlanmış ise sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacaktır. Somut olayda; Mersin 1....

              Davalı işveren kendi kurumunda da kitap basımı yaparak bu kitapların özellikle kurumunda kullanımını sağladığından, davacının eylemi, iş sözleşmesi ile atıf yapılan Etik Davranış İlkeleri olarak belirlenen hükümlere aykırılık teşkil etmektedir. Etik Davranış İlkeleri 4. madde hükmü; "...görevimi görevle ilişkisi bulunan hiçbir gerçek veya tüzel kişiden maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte herhangi bir özel menfaat beklentisi içinde olmadan yerine getirmeyi..." şeklindedir. İşverenin feshi sözleşmeye aykırılık nedeniyle haklı nedene dayanmakta olduğundan davacının taleplerinin reddi gerektiği açıktır. Bu husus gözetilmeden kıdem tazminatı ve sözleşmeden doğan tazminat taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık ... hakkında ölüm nedeniyle düşme Sanık ... hakkında beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 24/09/2001 tarihinde mahkeme kararıyla resmen boşanan sanıkların, fiilen birlikte yaşamayı sürdürmelerine rağmen, sanık ...'in 28/04/1998 tarihinde vefat eden babasından dolayı hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı aylık almak suretiyle haksız şekilde menfaat temin ettikleri ve bu yolla katılan ... Kurumunu dolandırdıkları iddia edilen olayda; Hukuken geçerliliği hususunda tereddüt bulunmayan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dosya Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, (TMK m.162) bu kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış fiilleri özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m. 166/1) sebebide oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

                      UYAP Entegrasyonu