Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkin davada ... 1. Tüketici ile 6. Asliye Hukuk mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında elektrik abone sözleşmesi bulunmasına rağmen, kaçak kullanım tutanağı düzenlendiği, bu hususun Borçlar Yasasının 41. maddesine göre haksız fiil oluşturduğu ve 4077 Sayılı Yasalar kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLER VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davası hususundadır. İ.İ.K 72 son maddesi " Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur". HMK 7/1 maddesi " Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir....

      Her ne kadar davacı dava dilekçesinde icra takiplerinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti talep etmiş ve maaşından kesinti yapılan bedellerin istirdadını da talep etmiş ise de; davacının asil ve esas talebi icra takiplerinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine dair bir hüküm kurulmasıdır. Yargıtay 11.HD. 16/1/2201 tarih, 2020/5144 Esas, 2021/7204 Karar sayılı kararı; "HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

      Hazine olmadığını, Hazine'nin davada taraf sıfatı bulunmadığını, icra dosyasının takipsiz bırakıldığını ve düştüğünü, yenilenmediğini, kambiyo senedine bağlı alacak zamanaşımına uğradığını, bu senetlerin iptalinin ve menfi tespitinin karara bağlanması hukuki bir yarar doğurmayacağını, davacının, alacaklının elindeki senedin sahte olduğu kanısında ise -davacının iddiası bu yöndedir- borçlunun kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden önce ve tebliğ edildikten sonra itiraz süresi içinde borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmasında da bir hukuki yararı olmadığını, sonuç olarak yok hükmündeki, takipsiz bırakılmış, düşme kararı verilmiş ve yenilenmemiş bir icra dosyasında, zaman aşımına uğramış bir alacak için, icra dosyasının tarafı olmayan ve ödeme tehdidi altında bulunmayan davacı tarafından menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle, menfi tespit davasının reddinin gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, işbu davada yer bakımından...

        Değerlendirme Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, her ne kadar davacı tarafça menfi tespit davalarının 6502 Sayılı Kanun'un 73/A maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa başvurulması gereken uyuşmazlıklardan olmadığı ileri sürülmüşse de, Kanun'un 73/A maddesinin birinci fıkrasında arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı tüketici uyuşmazlıklarının tahdidi olarak sayıldığı, menfi tespit davasının bu sayılan uyuşmazlıklardan olmadığı, davacı tarafça belirtilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13.02.2020 tarihli ve 2020/85 E. 2020/454 K....

          "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki menfi tespit, istirdat davasına dair Ankara 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 14/09/2017 tarihli ve 2016/54 E. - 2017/1098 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 26/03/2019 tarihli ve 2017/16839 E. - 2019/2576 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

            "İçtihat Metni"Davacı ... Konutları B Blok Apartmanı Yönetim Kurulu ile davalı ... aralarındaki menfi tespit- istirdat davasına dair ... 2. Tüketici Mahkemesinden verilen 14/05/2013 günlü ve 2010/410 E. -2013/435 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 05.12.2013 günlü ve 2013/14539 E. - 2013/17350 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

              "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ...Elektrik Dağıtım A.Ş.Genel Müdürlüğü aralarındaki menfi tespit-istirdat davasına dair İstanbul 4.Tüketici Mahkemesinden verilen 16.06.2016 günlü ve 2012/1345 E., 2016/1552 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 20.09.2018 günlü ve 2016/20544 E-2018/8846 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

                tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığının kabul edilmesinin hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davasının bir nevi alacak davasına dönüşeceği, alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demenin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı, bu nedenle de menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı...

                  Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir. Mahkemece; verilen tedbir kararı gereği borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmediği, davanın istirdata dönüşmeduğu halde menfi tespit kararı verilmesi yerine istirdat kararı verilmesi, - İcra ve İflas Kanununun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.”...

                  UYAP Entegrasyonu