TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/08/2020 NUMARASI : 2020/206 Esas - 2020/237 Karar DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Kayseri (kapatılan) 3. Tüketici Mahkemesi 'nin 21/08/2020 tarih ve 2020/206 Esas 2020/237 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Garanti Bankası Nevşehir Şubesine olan kredi kartı borcunu ödeyemediğini, bu nedenle Kayseri 1....
Mahkemece “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” şeklinde tespitte bulunulmuşsa da dosya içeriğinden bu yönde bir delil bulunmadığından ve bu husus dava konusu olmadığından mahkeme gerekçesinde yer alması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin 2. sayfasında yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçede yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.”cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
reddi gerektiğini savunarak; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedbir talebinin ve istirdat davasının reddini, menfi tespit davasının reddini, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının istirdat davası açmasında hukuki yararın bulunmadığını, mahkemenin istirdat talebini reddetmesinin yerinde olduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, bonolar üzerinde tüketici sözleşmesi nedeni ile verildiğine dair bir ibare bulunmadığını, bu nedenle davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesi talep etmiştir. Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Davacı ile dava dışı Eyfel Yapı İnş. Ltd .Şti arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafça 14 adet bono düzenlenerek davalıya verildiği, davalı tarafın sözleşme şartlarını yerinde getirmemesi sebebi ile davacı tüketici tarafından İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesi'ne sözleşmenin feshi ve borçlu olmadığının tespiti talebi ile dava açtığı, İstanbul Anadolu 7....
HD 2019/87 esas, 2019/71 karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; somut olayda borcun kredi kartından kaynaklandığı, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, fakat tüketici işlemi olması, uyuşmazlığın ticari olarak kabulüne de engel teşkil etmediği; menfi tespit-istirdat davalarının konusunun da, bir miktar para alacağının ve gerektiğinde tazminatın ödenmesine ya da ödenmemesine ilişkin olduğu, arabuluculuk kanununda menfi tespit davalarının ayrık tutulacağına dair herhangi bir düzenleme yapılmadığı ve yoruma açık bir durum olmadığı, sonuç olarak menfi tespit-istirdat davalarının da TTK 5/a maddesi gereğince ve 01/01/2019 tarihinden sonrası için dava şartı olan arabuluculuğa tabi olduğu, davanın 22.07.2020 tarihinde açıldığı ve davacı tarafın arabulucuk şartını yerine getirmediği" gerekçesiyle açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. İş bu kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya dava tarihi itibariyle 3.217,85 TL asıl alacak ve 5,63 TL işlemiş faiz borcu bulunduğunun tespitine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava; atık su abonesinin davalı kuruma karşı açtığı menfi tespit istemine ilişkin olup, talep yargılama sırasında istirdat istemine dönüşmüştür. Bir hukuki ilişkinin mevcut olduğunun tespiti için açılan davaya, müspet (olumlu) tespit davası denir. Bu dava, davacının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin, davalı tarafından inkar edilmesi halinde açılır. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya ise, menfi (olumsuz) tespit davası denilir. Somut olayda; davacı taraf davalıya borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir....
Mahkemece, davaya konu olayda davalı bankanın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin ... olduğu, bu kapsamda davalı vekilinin yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tüketici tarafından açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı kredi kartı nedeniyle menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/5 maddesi uyarınca tüketici tarafından açılan davalarda tüketicinin kendi ikametgah mahkemelerinde de dava açabileceği hükmü bulunmaktadır. Bu yasa maddesi tüketiciye seçimlik bir hak tanımış olup davacıda tercihini kendi ikametgahının olduğu yer mahkemesinden yana kullanmıştır. Mahkemece işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken genel yetki kurallarına göre karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, bizzat davacı tarafından düzenlenen dekontta müvekkilinin hesabına yatırılan tutarın 105.000,00 TL olarak yazılı olduğunu, dekonttaki küpür dökümünün ve toplam tutarın uyumlu olduğunu, parayı teslim edenin de imzasının alındığını, kamera kayıtlarının işlemin tümünü göstermekten uzak olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve toplanan tüm delillere göre; davalının hesabına sehven yatırıldığı belirtilen 10.000,00 TL'nin iadesi istemiyle açılan davada uyuşmazlık miktarı Tüketici Hakem Heyeti'nin görevinde kalsa dahi 6502 sayılı TKHK'nun 68. Maddesinde yapılan değişiklik ile tüketici uyuşmazlığından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davalarında Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, somut olayda İİK'nın 72....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/403 Esas, 2021/485 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine İzmir 1. Tüketici Mahkemesinin 2019/57 Esas sayılı ilamına dayanılarak, İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/7849 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi halinde, borçlunun ayrı bir ilamlı takip yapmasına olanak ve gerek olmadığını, borçlunun ilamı icra dosyasına ibraz ederek, İİK'nın 72/5. maddesine göre icranın eski hale getirilmesini istemesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiğini belirterek, icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
tarafından açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, 9.10.2003 tarihli ara kararı ile davaya Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonuçlandırıldığının anlaşılmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 7.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....