KARAR Davacı, dava dşı 3.kişiden taşınmaz satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan ipotek borcunun tamamını davalı bankaya ödediği halde ipoteğin davalı tarafından terkin edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca bir hukuki işlemin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlık, tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisinin teminatı amacıyla verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekki isteminden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın yerel mahkemenin de benimsemesine göre tüketici kredisi niteliğindeki konut kredisinin teminatı amacıyla verilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/07/2014 NUMARASI : 2013/554-2014/485 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, müvekkilinin dava dışı E. K.'tan satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka tarafından dava dışı D.G.'ın borçlarından dolayı konulan ipoteğin tüm borçlar ödendiğinden kaldırılmasına yönelik istemin çek sorumluluk bedelinden doğan borcun devam etmesi nedeniyle reddedildiğini, oysa bankanın çek karnesinde yazılı tarihten itibaren 5 yıl sonra ödeme zorunluluğunun ortadan kalktığını, çek karnesinin çok eski tarihli olduğunu ileri sürerek müvekkili taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/07/2021 NUMARASI: 2021/423 2021/650 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) Taraflar arasındaki davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesince, "......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafça, murisleri tarafından akdedilen kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiasıyla sözleşmeden kaynaklı borçlu olmadıklarının tespiti ile sözleşme nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin terkini istemi ile açılan işbu davada, cevaba cevap dilekçesi ile, her ne kadar dava dilekçesinde ipoteğin fekki olarak dava konusu zikredilmiş ise de, bu hususun sehven yapılan bir hata olduğu, maddi hata kapsamında değerlendirilecek olsa bile davayı hukuki ihtilafa ve bir anlaşmazlığa sokmamak amacıyla HMK'nın 141. maddesi gereğince ipoteğin fekki talebini, davalı bankanın haksız şekilde müvekkillerinin taşınmazlarına koymuş oldukları hacizlerin fekki olarak değiştirdiklerinin beyan edildiği anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçsinde özetle; dava değerinin çok düşük olduğunu ipoteğin fekki talebinin reddinin açıkca usul ve yasaya aykırı olduğunu, esasen ipoteğin uyarlanmasının mümkün olmadığını, davacının resmen ve alenen arsalarına ortak olduğunu iddia ettiğini, davanın usulden reddini, dava şartının yerine getirilmesi durumunda esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZET : Mahkemece "Tespit davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak açılan davalar olup görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için bağımsız bir tespit davası açmakta hukuki menfaat yoktur. Eda davası sonunda verilen hüküm ile, aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir ve ondan sonra bu tespite dayalı olarak eda hükmü kurulur. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, eda davası açmak mümkün ise, tespit davası açılamaz....