Noterliğinin 17/09/2007 tarih ve 20712 sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 30.000,00-TL bedel ile satın aldıklarını ve bu sözleşmenin tapu kaydına şerh edildiğini, satış vaadinden hemen sonra daireye taşındıklarını ve halen burada ikamet ettiklerini, bu sözleşmeye dayanarak taşınmazla ilgili tapu iptali tescil davası açtıklarını, davacı tarafın da taşınmazın satın alındığı tarihte aynı binada oturduğunu ve halen de oturmaya devam ettiğini, taşınmazdaki bütün dairelerin aslında önceden satıldığını ancak tapuların çok daha sonra 22/05/2009 tarihinde verildiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi habersiz alımın sözkonusu olmadığını, tescil işlemi sırasında anlayamadıkları bir nedenden dolayı iki kişinin tescil işleminin yapılamadığını, davalılar adına tescil işleminin yapılmaması nedeniyle satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirerek tapu iptal davası açtıklarını, davacının kötüniyetle davalıların zor durumundan istifade etmek amacı ile dava açtığını belirterek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.08.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan kayıt maliki ... iyi niyetli olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.06.2003 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış vaadi sözleşme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece ayına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, satış bedeli ile ilgili istem hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
DAVA TARİHİ : 05.07.2013 KARAR : Davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne Taraflar arasında görülen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dairemizin 17.06.2020 tarih ve 2018/1073 Esas, 2020/541 Karar sayılı kararında özetle; "...Somut olayda; dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup davacı vekili tarafından davalı ile davacı arasında düzenleme şeklinde Bodrum Noterliği'nin 01/04/2014 tarihli sözleşmesinin aktedildiği belirtilerek, davaya esas değer 10.000,00 TL gösterilip, nispi harç 170,78 TL yatırılarak tapu iptali ve tescil davası açılmış, davalı tarafından ise bu sözleşmenin dostluk uğrana yapıldığı, sözleşmenin gerçek olmadığı, davacı hakkında Yalova C. Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğu, davacı hakkında kamu davası açıldığı, taşınmazın çok daha değerli olduğu, sözleşe için bedel ödenmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından ise davanın kabulüne davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.04.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 11.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda sözleşmedeki değerin 0,27 TL. olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davada, 19.03.1982 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazın 270.000 lira değerinde olduğu yazılıdır....
Noterliğinin 21/08/1978 tarih ve 20135 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.12.2012 gününde verilen dilekçe ile düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.01.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Noterliğinin 23/05/2018 tarihli 7543 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi akdettiklerini, sözleşmenin 08/06/2018 tarihinde tapuya şerh edildiğini, bedeli tahsil eden Aslan Kıraç'ın tapuda satış işlemini gerçekleştirmekten imtina etmesi üzerine Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/92 Esas sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını, 2021/190 Karar sayılı 23/03/2021 tarihli karar ile dava kabul edilerek 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin Aslan Kıraç adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın 09/11/2021 tarihinde kesinleştiğini ve taşınmazların 10/12/2021 tarihinde tapuda müvekkili adına tescil edildiğini, ancak taşınmazlar kayıtlarına 08/06/2021 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, kişisel şahsi hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hakkın tapu kaydına işlenmekle aleniyet kazandığını ve Tapu Kanunu 26. Maddesi gereğince tapuya şerh tarihinden itibaren 5 yıl süre ile 3....