Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 08.12.2004 tarihinde 6000.-YTL. değer gösterilip, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan noter senedine dayalı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali-tescil istemine ilişkindir....

    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

      Noterliği'nin 29 Nisan 1967 tarih ve 4675 yevmiye numaralı satış vaadi işlemi ile davalılara velayeten anneleri Fatma Sürücü tarafından satıldığını, müvekkilinin satın alınan taşınmazı bu tarih itibari ile zilyetliğine geçirdiklerini ve gerek kendisi gerekse yakınları aracılığı ile taşınmazı kullanmaya başladıklarını, müvekkilinin birçok defa satın aldığı taşınmazın tapu işlemlerini yapmak ve taşınmazın tapu kaydını kendi adına geçirmek için davalılara başvurduğunu, fakat bir türlü bu taşınmazı kendi adına geçiremediğini belirterek taşınmazların davalılara ait hisselerinin; tapu kaydının iptali ile bu taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davcı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı T4 vekili ve davalı T3 istinaf etmiş, istinaf dilekçelerinde özetle; Malatya 6....

      Noterliği 09.01.2012 tarih ve 1226 yevmiye nolu ihtarnamesi ile söz konusu satış vaadi ile satmayı vaat ettiği taşınmazların tapu devir işlemlerini yapmaları hususunun ihtar edilmiş olmasına rağmen halen tapu devir işlemlerinin yapılmadığını beyanla fazlaya ve kaim değere ilişkin her türlü talep, dava, ıslah hakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, 6, 30, 31,41, 42, 48, 87, 170, 173, 829, 4567, 4558, 4565, 4566, 4763, 4787, 4793, 4794 parsel sayılı taşınmazlarda davalıların murisine ait kayıtların iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, noterden resmi olarak düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

      Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacının davası, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kesin hüküm olduğu gerekçe gösterilen Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 sayılı Kararında davanın kısmen kabulü davacı lehine tapu iptali ve tescile dair hüküm kurulmuş ise de hangi taşınmazlar için tapu iptali ve tescil hükmü kurulduğu belirtilmemiştir. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 18.11.2016 günlü 2547747 sayılı yazısından da anlaşılacağı üzere Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 Karar sayılı kararı infaz edilememektedir. Davacı, Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/125 Esas, 1990/153 Karar sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil isteminde bulunurken parsel numaralarını belirtmemiştir. Eldeki dosyada ise parsel numaralarını belirterek taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil kararı verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının ... Noterliğinin 07.10.1994 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile o tarihte tasarrufunda bulunan ... Köyü 187 parselde kayıtlı taşınmazın, annesi ...'...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. maddesinden(TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davalı yan satış bedelinin ödenmediğini ve hakkın zaman aşımına uğradığını savunmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.07.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 31 ada 9 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyet rejimi hakim olduğundan ve dayanak satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Tüm Dosya Kapsamıyla; Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanunu'nun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

            Mahkemece, gerek davalı ...’a, gerekse de bu davalı tarafından davalı ...’e satış vaadi sözleşmesine konu hissenin devri sırasında tapuda satış vaadi şerhinin bulunduğu bu nedenle devirlerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteminin kabulü doğru olmamıştır. Ayrıca, davalı ... ve ... satış vaadi sözleşmesi şerhinin tapudan terkininden sonra tapu kaydını devralan üçüncü kişiler olup, TMK’nun 1023 ve 1024. maddeleri gereğince de dava konusu hisseyi iktisap ettikleri tarihlerde tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet hakkını edindikleri tarihlerde hakkın doğumuna engel olacak bir husus da bulunmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu