Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı davaların reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile, düzeltme işleminin doğru olduğu, ancak, hesap hatalarının saptanması nedeniyle taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen bilirkişi raporlarına göre taşınmazların kadastral durumlarının belirlenmesine karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir. Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hüküm, “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

    Köyünde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesine göre fennî hatalarının düzeltilmesi amacıyla yapılan çalışmalar esnasında ormana ait sınırın çok uzun yıllardır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunan taşınmazlarına müdahale ettiğini, bu yerde daha önce orman kadastrosu yapıldığından düzeltme adı altında yapılan yeniden orman sınırlarının tespiti işleminin hatalı olduğunu, orman sınırları zeminde bulunmamasına rağmen yeniden ormanların sınırlandırmasının yapıldığını ileri sürerek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, Bakanlık aleyhine açılan davanın husumetten reddine, Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesinden kaynaklanan fennî hatalarla ilgili yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemine ilişkindir....

      Dava, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesinden kaynaklanan fennî hatalarla ilgili yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre ve red sebebi ortak olan davalılar lehine tek bir vekalet ücretinin hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... 09/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, 2011 yılında davalı idare tarafından ...... köyünde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesine göre fennî hatalarının düzeltilmesi amacıyla yapılan çalışmalar esnasında ormana ait sınırın çok uzun yıllardır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunan taşınmazlarına müdahale ettiğini, bu yerde daha önce orman kadastrosu yapıldığından düzeltme adı altında yapılan yeniden orman sınırlarının tespiti işleminin hatalı olduğunu, orman sınırları zeminde bulunmamasına rağmen yeniden ormanların sınırlandırmasının yapıldığını ileri sürerek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır....

          Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgilerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadatro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Yargılama sırasında da mahkemece, düzeltme işleminin 41. madde kapsamında, ölçü, tersimat, hesaplama veya sınırlandırma hatasının bulunup bulunmadığını, taşınmazın orijinal ölçü değerleri ile kesinleşen geometrik durumları arasında inceleme yaparak ve taşınmazların fiili kullanım durumları da gözetilerek bilirkişiler aracılığı ile saptanır ve oluşacak sonuca göre karar verilir. Bu Açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; 1-Davalı 241 parsel malikinin başvurusu üzerine taşınmazda saptanan tersimat hatası giderilmiştir....

            Düzeltme, 10 uncu maddeye göre ilan olunur. İlan tarihinden itibaren otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması amacıyla sulh hukuk mahkemesine dava açılmadığı takdirde yapılan düzeltme kesinleşir”. Hükmü yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 12.9.2006 tarihinde ilan edilen 4999 sayılı yasanın 4 .maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca yapılan fenni hataların düzeltilmesi işlemi bulunmakta olup davacı kişi 30 günlük yasal süre içinde 11.10.2006 tarihinde düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle temyize konu davayı açmıştır. Bu durumda dava görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı halde mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken aksi düşünce ile davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup istek olmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. SONUÇ ....

              Mahallesinde kain 191 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki düzeltme işlemine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili; ... Davutpaşa mevkiinde müvekkiline ait 112 ve 615 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/236 Esas sayılı dosyasında mahkemenin 02.08.2006 tarihli ara kararı üzerine 138 parselin bulunduğu hattaki 56 ve 57 OTS'lerde 1988 yılında 40 nolu orman kadastro komisyonunca hatalı yapılan aplikasyonun düzeltilmesi maksadıyla 19 nolu orman kadastro komisyonunca 56 ve 57 OTS’ler ile sınırlı olarak 4999 Sayılı Yasa uyarınca düzeltme işlemi yapıldığı, ancak bu düzeltme işleminin ilk orman tahdidine aykırı olduğu, düzeltme işleminin ortadan kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, ... 1....

                  Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Eldeki davada, davacı düzeltme işlemi ile taşınmazının yüzölçümü miktarırnın azaldığını belirterek bu azalma nedeniyle işlemin usulsüzlüğünü ileri sürerek iptal isteğinde bulunmuştur. Hal böyle olunca da, dava yukarıda açıklandığı şekli ile doğrudan 41.madde kapsamında düzeltme işlemin iptali niteliğindedir. Düzeltme işlemi ile davacı taşınmazında 200 metrekarelik azalma olduğu belirtilerek, bu nedenle istem tapu iptali tescil davası şeklinde değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar bozulmalıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 09/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle, 2011 yılında davalı idare tarafından ..... köyünde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesine göre fennî hatalarının düzeltilmesi amacıyla yapılan çalışmalar esnasında ormana ait sınırın çok uzun yıllardır nizasız fasılasız malik sıfatıyla müvekkilinin zilyetliğinde bulunan taşınmazına müdahale ettiğini, bu yerde daha önce orman kadastrosu yapıldığından düzeltme adı altında yapılan yeniden orman sınırlarının tespiti işleminin hatalı olduğunu, orman sınırları zeminde bulunmamasına rağmen yeniden ormanların sınırlandırmasının yapıldığını ileri sürerek düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır...

                      UYAP Entegrasyonu