Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Tasfiye Memuru karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı Tasfiye Memuru HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Tasfiye Memuru karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 06,55 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK'nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 17/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Taahhüt tarihinden sonra yapılan hacizlerin taahhüte bağlı olarak kaldırılabilmesi gerekir ancak olayımızda taahhüt tarihinden sonra yapılan ve şikayete konu maaş haczinin kaldırılması mümkün değildir. Bu hususlar göz ardı edilerek talep dışında tüm hacizlerin kaldırılması kararı isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde yapılan düzeltme kesinleşir." şeklindeki yasal düzenlemeye göre Kadastro Müdürlüklerine verilen düzeltme kararlarına karşı 30 gün içerisinde yapılan itirazları inceleme görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu kuşkusuzdur. Ancak somut olayda, düzeltme işlemi davacıya 23.08.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu halde davanın 13.11.2012 tarihinde açıldığı, bir başka ifade ile davanın düzeltme işlemi kesinleştikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Yasada, kesinleşen düzeltme işlemine karşı genel mahkemede dava açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığına göre Asliye Hukuk Mahkemesinde her zaman için dava açma olanağı bulunduğunun kabulü zorunludur....

        Davalının dava tarihinden önce ve davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin tebliğinden itibaren süresi içerisinde tapu müdürlüğünden ipoteğin kaldırılması talebinde bulunduğu, tapu müdürlüğünce dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarında İcra İflas Kanununun 150/c maddesi şerhi bulunması nedeni ile ipoteğin terkini işleminin yapılamayacağının bildirildiği; davalının dava açıldıktan sonra tekrar ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurduğu ve tapu müdürlüğünce aynı şekilde cevap verildiği anlaşılmıştır. Bu duruma göre, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından davalı aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; kadastro müdürlüğü tarafından yapılan düzeltmenin dayanağı, yukarıda metni yazılan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesidir ve iptali istenen işlem ile sınırlandırma hatası yapıldığından bahisle düzeltme yapılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca re'sen yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda 1/2'şer paylarla davacılar adına kayıtlı bulunan 645 parsel sayılı 1.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1.039,41; davalı adına kayıtlı bulunan 1743 parsel sayılı 765,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 892.87 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir....

              KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı asıl karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B. Karar Düzeltme Sebepleri Davacı asıl karar düzeltme talebinde özetle; davalı eşin adına kayıtlı başkaca taşınmazlarının olduğu, isteseler idi alacaklarını onlardan tahsil edilebileceğini, dava konusu taşınmazın tamamının aile konutu ve geçimi için kullanılan arazi olduğu ve geçimlerini başka türlü karşılayamadıklarını ileri sürerek mahkemenin usul ve kanuna uygun olduğunu ve karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın tamamının aile konutu niteliğinde olup olmadığı ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin tamamından kaldırılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

                Uyuşmazlık, Davalı Kurum tarafından bildirimsiz işçi çalıştırdığı gerekçesiyle, davacıya kesilen idari para cezası neticesinde, davacının yararlanmış olduğu 6111 sayılı Kanun gereği hazine teşviki olarak adlandırılan 2011 yılı Şubat ayı ila 2012 yılı Şubat ayları arasındaki % 5'lik prim teşvikinin kaldırılması işleminin iptali noktasında toplanmaktadır. Kısaca belirtmek gerekirse; dava; davalı Kurum tarafından kesilen idari para cezası neticesinde, %5'lik prim teşvikinin kaldırılması işleminin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, uyuşmazlığın esasını, idari para cezasının iptaline yönelik verilecek karar belirleyecektir. İdari para cezasının iptali istemine ilişkin davanın ... 2. İdare Mahkemesi'nin 2013/348 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece derdest davanın sonucu beklenmeden davanın kabulüne karar verilmiş usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş; ... 2....

                  DAVA Davacı taraf, dava konusu taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptalini, olmadığı takdirde ortaya çıkan fazlalığın Hazine adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Davalılar davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.04.2013 tarihli ve 2012/35 Esas, 2013/263 Karar sayılı kararıyla; davacının düzeltme işleminin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iddialarını yeterli delillerle ispatlayamadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.15.10.2012 (Pzt.)...

                      UYAP Entegrasyonu