Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir. İstanbul Anadolu 5.İcra Dairesi'nin 2021/12462 esas sayılı dosya ile davalı/lehdar alacaklı tarafından davacı keşideci borçlu şirket aleyhine 60.000,00 TL Miktarlı 01/06/2016 Tanzim Tarihli,30/12/2019 vade tarihli bonoya dayalı olarak icra takibine geçildiği, borçlunun ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde yetkiye borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacının istinaf yasa yoluna başvurduğu görülmüştür....
Mahkemece; Davacının yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazının reddine, kambiyo vasfını yitirdiği yönünde yapılan şikayetin reddine, tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Davacı alacaklı, 03.01.2014 tarihinde başlattığı ilamsız icra takibi ile tedbir nafakası alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emri davalı borçluya 13.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15.01.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, yetkiye ve borca itiraz ettiği, alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu Mahkemenin borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına, takip dosyasındaki ödeme emrinin denetime elverişli olmaması sebebi ile ödeme emrinin iptaline karar verdiği, kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; abonelik sözleşmelerine dair alacaklarda Merkezi Takip Sistemi üzerinden icra takibi başlatılmasının yasal zorunluluk olduğunu, Merkezi Takip Sistemi Yönetmeliğinde borçlu tarafından hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu ve hem yetki hem de borca itiraz durumunda yetkili icra dairesine gönderme gibi kullanılacak bir buton veya seçeneğin bulunmadığını, takibin devamı için borçlunun yetki itirazında gösterdiği yerde itirazın iptali davası açılmasından başka bir yol bulunmadığını, davalı tarafından yapılan itiraz da sadece yetkiye ve borca yönelik olup, davalının icra takibinin geçersizliğine ilişkin bir itirazı bulunmadığını, bu hali ile takip hukuku bakımından geçerli bir takibe yönelik itirazın iptali talep edilmiş olmakla, mahkemece re‘sen gözetilemeyen, davalı tarafça da ileri sürülmeyen bu hususun mahkemece usulden ret kararına esas alınması hatalı olduğunu, dava şartının yokluğu nedeniyle verilen...
İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...
Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Davacıların başvurusu yetki itirazı, borca itiraz ve şikayettir. Mahkemece yetki itirazının, borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı ve şikayet ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece borca itirazın reddine karar verilmesi HMK 'nun 297. maddesine aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararı bu yönüyle isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi; vekil edeninin huzurda imzaları alınmadan yapılan imza incelemesinin hatalı olduğunu; davacı borçlu ile davalı alacaklı arasında herhangi ticari ilişki bulunup bulunmadığının ispatı için tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava, yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasıdır....
Borçlu ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Yetki itirazı incelenmeden borca itiraz hakkında bir karar verilemeyeceği yani yetki itirazının hallinin bir önmesele olduğu dikkate alındığında HMK nın 355. Maddesi gereğince kamu düzeninden yapılan inceleme sonucu yetki itirazı ve akabinde borca itiraz hakkında yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın bu hususlarda bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstinaf talebinin HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince kabulü ile İstanbul 13....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/604 ESAS, 2022/744 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklı vekili tarafından İzmir 8....
de borca ve yetkiye itiraz etmiş ise de 14.05.2014 tarihli duruşmada yetkiye itirazından feragat ettiği ve diğer borçlular yönünden takip, itiraz tarihi olan 21/02/2014 tarihi itibariyle henüz kesinleşmediğinden ... İcra Dairelerinin yetkisi de henüz kesinleşmemiştir.O halde mahkemece itiraz eden borçlunun adresinin, çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin ... olması nedeniyle yetkiye itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. UE...