Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile İstanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2018/5922 Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhine yapılan ilamsız takipte borçlunun yetki ve borca itirazının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece yetkiye ve borca itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; borca itirazın borçlu vekili H....

Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki satım sözleşmesi gereğince davalıya mal teslim edildiğini, ancak davalının satım bedelini ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca haksız itirazı nedeniyle durduğunu belirterek itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davaya konu alacağın aslını, fer'ilerini ve faizlerini kabul etmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasında kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takipteki asıl alacak aynı kalmak üzere sadece bu miktar üzerinden davalının yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin devamına, bakiye istemin ve tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun borca ve yetkiye itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; takip dayanağı protokoldeki imza borçlu tarafından inkar edilmediğinden protokolün, İİK'nun 68/1. maddesindeki belgelerden olduğu gerekçesiyle istemin kabulü ile borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2018 NUMARASI : 2018/871 ESAS - 2018/1102 KARAR DAVA KONUSU : Borca ve Faize İtiraz KARAR : VEKİLİ : Av. ALİ ÖZER- Cinnah Cad. No: 24/12 Çankaya/ ANKARA DAVANIN KONUSU : Yetkiye, Borca ve Faize İtiraz KARAR TARİHİ : 22/12/2020 KARAR YAZIM TARİHİ : 18/01/2021 Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı/ birleşen dosya davacısı/ borçlu tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu asıl dosyadaki dava dilekçesinde özetle; boş dükkana hava parası karşılığında senetleri imzaladığını, Ankara 20. İcra Müd.nün 2018/11773 Esas sayılı dosyasına konu senetler karşılığında herhangi bir mal almadığından borca, faize, yetkiye ve fer'ilerine itiraz ettiğini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı borçlu birleşen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; Ankara 20....

        Alacaklı vekili cevap dilekçesinde borçlunun inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, borçlunun borca itirazı üzerine mahkemece esasa ilişkin itirazın reddi kararı verilmesi ve İİK.'nun 169/A-6 maddesi uyarınca takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması ile inkar tazminatının yasal koşulları sağlanmış olmaktadır. Somut olayda itiraz esasa girilerek reddedilmiş olsa da mahkememizce daha önce takibin durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı bulunmadığından alacaklı vekilinin tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, davacının borca ve yetkiye itirazına ilişkin davasının reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

        İlk derece mahkemesi tarafından; "davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yönünden ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü ile Ankara 7.İcra Müdürlüğünün 2019/9401 Esas sayılı takip dosyasında şirket davacı-borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer davacı T1 yönünden usulsüz tebliğ şikayeti olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı T2 Turizm Nakliye İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi‘ nin yetkiye ve borca itirazlarının reddine, diğer davacı T1 yönünden yetki ve borca ilişkin herhangi bir itiraz olmadığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

        Karar gerekçesinden de anlaşılacağı üzere bu yetki ve borca itiraz ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 15/07/2015 tarihinden yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 21/07/2015 tarihinde yapılmış olup, itirazın incelenmesi sırasında ödeme emrinin iptal edilmiş olması süresinde olmayan itirazı süresinde yapılmış hale getirmez. O halde geçerli bir ödeme emri kalmadığına göre itirazın reddi gerekirdi. Borçlunun ancak yeni bir ödeme emrinin tebliğinden sonra yeniden imza ve borca itiraz etme hakkı saklıdır. Mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması yerine onanması yönündeki Dairemiz sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum. 01/03/2017...

          İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek yetkiye ve borca itirazda bulunmuş, mahkemece davalının ikametgahının, taşınmazın bulunduğu yer ve sözleşmenin ifa edileceği yerin Bursa olduğundan, yetkiye itiraz doğru bulunup, davacının yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı alacaklı, icra takibinde yazılı kira sözleşmesine dayanarak kira alacağı isteminde bulunmuştur. 6098 Sayılı TBK nun 89/1. maddesine göre para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ödenir. 6100 sayılı HMK nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. İcra takibinin konusu kira sözleşmesinden doğan para borcu olup kira borçlarının alacaklıya götürülecek borçlardan olmasına göre alacaklının ikamet ettiği yerdeki Yenişehir İcra Dairesinde takip yapmasında bir usulsüzlük yoktur....

            UYAP Entegrasyonu