Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/879 ESAS-2021/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye - İmzaya - Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilinin tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin dayanağı senetteki yazı ve imzaların tarafına ait olmadığını, davalıya borcunun bulunmadığını, Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu belirterek ödeme emrine, yetkiye, borca ve ferilerine ve imzaya itirazının kabulüne, Ankara İcra Dairelerinin yetkili icra dairesi olduğunun tespitine karar verilmesini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı alacaklı vekili tarafından davalı hakkında Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12531 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıya ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı yetki itirazının kaldırılması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını beyan ederek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından süresi içinde yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, çekin keşide yerinde İstanbul yazılı olması sebebiyle takibin yetkili yerde başlatıldığı, borca itiraz konusunda İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerle borcun olmadığının ispatlanamadığı, mahkeme dosyasında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarı ve oranının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    Mahkemece, alacaklının itirazın iptali davası açabilmesi için yetkili icra dairesinde takip başlatması gerektiği, davacının faturalara ve faturalarda belirtilen ticari malların davalıya satışı ile ilgili satım temel ilişkisine dayandığı, davalı tarafından icra takip dosyasında yetkiye ve borca itiraz edildiği, taraflar arasındaki akdi ilişkinin devam ettiğine ilişkin dosya kapsamında somut net delil bulunmadığı, yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, mahkemece istemin süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya, ödeme emrinin 17/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itirazını ise 20/02/2015 tarihinde yaptığı anlaşılmaktadır....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2019/1283 ESAS- 2020/700 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Batman'da ikamet ettiğini, bu nedenle Batman İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, ayrıca müvekkilinin borcu bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiği, imzaya itiraz hakkını ise saklı tuttuğunu bildirerek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Somut olayda; alacaklının, borçlu aleyhine başlattığı genel haciz yoluyla takipte vekaleten görülen işlerden doğan komisyon ve iş takibi ücretlerini talep ettiği fakat takip talebine herhangi bir belge eklemediği, borçlunun ise, süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür. Alacaklı takip talebine, takibe ilişkin belgeleri eklemediği için itirazın kaldırılması aşamasında artık bu belgelere dayanamaz. Borç ve akdi ilişki de borçlu tarafında kabul edilmediğinden bu durumda akdi ilişkiye dayalı alacak sözkonusu değildir. O halde; mahkemece, HMK'nun 6. maddesi gerecince takibin, borçlunun yerleşim yeri olan ...' da yapılması gerektiği gerekçesi ile yetkiye itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Bu durumda; tebligat adresi borçlunun ... yeri adresi olmadığı ve tebliğ yapılan kişi de borçlunun çalışanı olmadığı halde yerleşim adresine Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüzdür. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan; yetkiye ve borca itirazın, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacağından yetkiye ve borca itirazın da bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

            - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine faturaya dayalı olarak icra takibi yaptıklarını, ancak davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Ümraniye/İstanbul olduğundan yetkili icra dairelerinin ve yetkili mahkemenin ...ve icra daireleri olduğunu, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, fatura konusu malların teslim edilmediğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu