İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2023 NUMARASI : 2022/509 ESAS 2023/182 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/45077 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan başlandığını, takibe konu senet üzerindeki imzanın taraflarına ait olmadığı gibi borca ve tüm ferilerine karşı da itirazlarının bulunduğunu, bu nedenlerle takibin iptaline, %20 oranında tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İlk Derece Mahkemesince istem imzaya itiraz olarak değerlendirilerek imza incelemesi yapılmak suretiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilerek takibin durdurulmasına, davalının tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Dosyada mevcut Ticaret Sicil kayıtlarına göre davacı şirketin çekin keşide tarihi itibarıyla Hidayet Özvarinli ve Mehmet Abdullah Özvarinli tarafından müşterek imza ile temsil edildiği, çekte davacı şirkete atfedilen ciroda ise tek imzanın bulunduğu, bu durumda cirodaki tek imza borçluya ait olsa dahi davacı şirketi bağlamayacağı ve davacı şirketin borçtan sorumlu olmayacağı anlaşılmaktadır....
O halde; mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2010/1207-2011/1128 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, alacaklı tarafından bu karara karşı İİK.nun 33/a-2.maddesi uyarınca genel mahkemelerde bir dava açılıp açılmadığı, dava açıldığında neticesi beklenerek, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının dava konusu takip ve eldeki istihkak davasına etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ... Gıda Mad. Paz. San. ve Tic....
O halde; mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2010/1207-2011/1128 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, alacaklı tarafından bu karara karşı İİK.nun 33/a-2.maddesi uyarınca genel mahkemelerde bir dava açılıp açılmadığı, dava açıldığında neticesi beklenerek, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararının dava konusu takip ve eldeki istihkak davasına etkisi üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ... Gıda Mad. Paz. San. ve Tic....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması kararının iptali-tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının davalı aleyhine 2012/1526 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile yürüttüğü takip hakkında, Gn 2012/466 esas ve 2012/646 karar sayılı ve 11/09/2012 tarihli kararı ile İİK'nun 170/a-ı ve 170/b yollamasıyla 71/2 ve 33a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu kararın yerinde olmadığını, ileri sürerek; İİK'nun 33a maddesi gereğince süresi içinde açtıkları iş bu dava neticesinde takip dayanağı çek hakkında zamanaşımının vaki olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itirazın ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün ve İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ödeme emrinin davacılara 04/06/2018 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin anılan sürelerden sonra 13/09/2019 tarihinde yapıldığı, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmediği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
in 27.12.2010 tarihinde icra mahkemesinde itiraz davası açtığı, 15.3.2011 tarihli icra mahkemesi kararı ile bono zamanaşımına uğradığından İİKnun 71/2.maddesi hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 5.3.2012 tarihinde kesinleştiği, 2012/22319-2013/1985 davacının 4.2.2011 tarihinde temel borç ilişkisine dayanarak eldeki davayı açtığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda bononun taraflarından davalı ... hakkında kesinleşen bir kambiyo takibi bulunmakla birlikte, davalı ... hakkında zamanaşımına uğrayan bono nedeniyle icranın geri bırakılması kararı mevcuttur. Davacı, davalı ... hakkında artık kambiyo takibine devam edemeyeceğinden, temel ilişkiye dayalı olarak alacak davası açmakta hukuki yararı vardır. Mahkemece davacının davalı ... hakkındaki davasının da hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Diğer davalı ... vekili, müvekkili hakkında rücu belgesi alınan takip hakkında (2003/4872 Esas sayılı dosya) icra mahkemesi tarafından icranın geri bırakılması kararı verildiğini, bu nedenle müvekkilinin bu takipten dolayı sorumlu tutulamayacağı belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının Ankara 23.İcra Müdürlüğünün 2003/4872 esas sayılı dosyasında takibe konulan çek hakkında TTK.nun 726/2.maddesindeki altı aylık zamanaşımı süresi geçmesine rağmen 20.04.2007 tarihinde çek bedelini ödeyip, İİK.nun 33/a maddesindeki icranın geri bırakılması yasal hakkını kullanmadığı, ayrıca temel ilişkiye yani TTK.nun 644.maddesine dayanmaksızın rücu belgesi ve çeke dayanarak çek keşidecisi ve lehtardan istemde bulunması olanağının olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan ... Koop.vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir....
O halde; Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara göre, yukarıda sözü edilen 2013/46-57 sayılı icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, karara karşı alacaklının 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açıp açmadığının araştırılması alacaklı tarafından genel mahkemelerde İİK'nun 33/a-2. maddesi uyarınca açılan bir davanın olmaması halinde alacağın zamanaşımına uğradığı hususunun kesin hüküm teşkil edeceği ve icranın geri bırakılması kararının, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğuracağı ve icra dosyasındaki mevcut hacizlerin kalkacağı, alacaklı tarafından açılmış böyle bir dava varsa sonucunun istihkak davasında bekletici mesele yapılacağı, dava sonuna kadar icra takibinin duracağı davanın kazanılması halinde duran icra takibine devam edileceği davanın kaybedilmesi halinde ise dosyadaki hacizlerin kalkacağının değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/6348 ve 2009/6346 esas sayılı icra takiplerinde, borçlu ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ... 3. İcra Hukuk Mahkemesine açılan 2010/1254 ve 2010/1255 esas sayılı dosyalarda 28/12/2010 tarihli ve İİK’nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına ilişkin kararların verildiği ve karaların onandığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 33/a-II fıkrasına göre alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. Buna göre alacaklı ... Tekstil Tic. ve San. Ltd....