WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kambiyo senedi vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince işleyecek zamanaşımı süresi, TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca, dayanak belge yönünden zamanaşımı süresi on yıl olup, somut olayda bu sürenin dolmadığı belirlenmiştir. O halde mahkemece, 818 sayılı BK'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği görülmektedir. Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

      Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 8....

        Esas sayılı icra takibinin iptali, zamanaşımı nedeniyle icra takibinin geri bırakılması istemlerine ilişkin olduğu görülmüştür. Davamıza konu Bakırköy ... İcra Hukuk Mahkemesinin .... E - K sayılı kararıyla, Bakırköy ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesinden sonra 14/04/2008 - 13/07/2009 tarihleri arasında zamanaşımını kesen herhangi bir icrai işlem yapılmadığından, takip dayanağı belge çek niteliğinde olmakla TTk'nin 726. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6 aylık zamanaşımı süresince herhangi bir icra takip işlemi yapılmadığından zamanaşımı nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir....

          Ancak, davacının icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemi olup, yasal dayanağı; İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesidir. Bu durumda zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kabulüne yönünde hüküm kurulması yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni bakımından HMK'nın 355. ve 353/1- b-2. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, Erzurum 2. İcra Dairesi'nin 2019/9306 esas sayılı dosyasının İİK'nın 170/b maddesi ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davalı vekilinin sair istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ve borca itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup anılan itirazların da yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; bonoya dayalı olarak 26.03.2004 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 08.4.2016 günü tebliğ edildiği, borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmadığı, icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 26.08.2016 olduğu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının gerçekleştiğini belirttiği, tarihlere göre başvurusunun takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğu, ancak itirazın beş günlük yasal süresi içerisinde yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ...'in zamanaşımı itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Davalılar, davacının murislerinden bedelini tahsil ettiği bonoyu takibe koyduğunu, ancak dosyanın takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığını, daha sonra dosyanın 11/09/2007 tarihinde yenilerek murislerine ödeme emri gönderildiğini, bu kez yasal süresi içerisinde murisin alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığını ve mahkemece zamanaşımı itirazının kabul edilerek İİK'nun 71-33/a maddeleri gereğince İcranın geri bırakılmasına karar verildiğini, icranın geri bırakılması kararından sonra İİK 33-a/2 gereğince 7 gün içinde genel mahkemede dava açılmadığından alacağın zamanaşımına uğradığı hususunda kesin hüküm teşkil ettiğini savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2009/8604 sayılı icra dosyasında icranın geri bırakılması kararına kadar yapmış oldukları masrafların da hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekilinin cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde özetle; takip dayanağı alacağın çeke bağlandığını, bu halde alacaklı tarafın çek nedeniyle alacağını talep edebileceğini, alacaklı tarafın çek nedeni ile açtığı takibinin yasal sürede işlem yapmadığından çeklerin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle alacağın zamanaşımına uğradığını, burada zamanaşımı def'inin söz konusu olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, mahkemenin zamanaşımını re'sen nazara alması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Borçlu mehil vesikasında yazılı süre içinde, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alınmazsa veya icranın geri bırakılması kararı alınıp da hükmün onanması halinde, yatırılan teminat para ise alacaklının talebi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmadan alacaklıya ödenir, mal ve hak ise malın niteliğine göre icra müdürlüğünce paraya çevrilir....

                  UYAP Entegrasyonu