Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/193 Esas sayılı davasında mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazlardan Milas'taki taşınmaz bakımından tasarrufun iptaline karar verildiğini, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtayca, tasarrufun iptali bakımından icra takibi üzerinden alacaklıya yetki verilmekle icranın geri bırakılması durumunun mevcut olmaması gerektiğinin belirtildiğini, davacı tarafından icranın geri bırakılması kararına karşı genel mahkeme nezdinde dava açılmış olması halinde sonucunun beklenmesine karar verildiğini, buna bağlı olarak İstanbul 12....
Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Aksine, icranın geri bırakılmasına dair kararı veren mahkemece uyap vasıtasıyla kararın icra dairesine bildirilmesi için masraf gerekmediğinden ve en uygun bildirim vasıtası da uyap üzerinden gönderim şeklinde olacağından, kararı veren mahkemece icra dosyasına bildirim yapılması gereklidir....
Bu durumda, menfi tespit davasının reddine yönelik anılan bu mahkeme kararının davaya karşı itiraz ve def'ilerini vekil tayin ederek ileri süren alacaklı ... yönünden de bağlayıcı olduğu ve adı geçen alacaklı hakkında zamanaşımını keserek, kararın kesinleşme tarihi olan 26.12.2011 tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır. Somut olayda menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın kesinleme tarihi olan 26.11.2011 tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde, alacaklı vekilince borçlular hakkında 2012-2013-2014 yıllarında farklı tarihlerde haciz talepleri uyarınca işlem yapılmış olmakla, şikayet tarihi olan 23.01.2015 gününe kadar zamanaşımı dolmamıştır. O halde, mahkemece; borçluların İİK’nun 71 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile menfi tespit davasının karar tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesi; takip dosyasında, 10/09/2013 tarihinde İİK'nın 89/1. maddesine dayalı haciz talebinde bulunulduğu, bu tarihten sonra dosyanın işlemsiz bırakıldığı için düştüğü ve alacaklı davalı vekilinin 08/02/2018 tarihli yenileme talebi ile dosyanın yenilenerek 2018/4131 esas numarasını aldığı, icra takibinin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, 10/09/2013 tarihinden 08/02/2018 tarihine kadar dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan işlemler nedeniyle zamanaşımının kesildiğini, davacının zamanaşımı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Mahkeme gerekçesinin delillerle çeliştiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması davası açtıklarını, kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresinin son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren üç yıl olduğunu, üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından TTK gereği 1 yıllık süre içerisinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalı alacaklı tarafından dava açılması gerekirken bu süre içerisinde de dava açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 14 adet senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 3 yıllık bono zamanaşımının oluştuğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından 19.07.2016 tarihinde kendisi aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, alacağın gerçekte olmadığından alacaklı tarafından dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, 3 yılı geçtikten sonra yaşadıkları bir ihtilaf nedeniyle tekrar 16.07.2020 tarihinde yenileme talebi yapıldığını, bu şekilde 3 yıl sonra gönderilen yenileme emri talebinin bir kıymetinin bulunmadığını iddia ederek takibin 3 yıllık zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/8744 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı, borçlu ... tarafından, takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek, icranın geri bırakılması istemiyle yapılan şikayet üzerine, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.11.2009 tarih ve 807 E., 1036 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 14.12.2009 tarihinde kesinleştiği, yine davacının alacaklı olduğu .... İcra Müdürlüğü'nün 2006/8256 E. sayılı dosyasına karşı aynı iddia ile yapılan şikayet hakkında ise, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2009 tarih ve 347 E., 1171 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının bu karara karşı İİK'nın 33/a-2 maddesine dayalı olarak genel mahkemede açtığı davanın da......
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 5.İcra Dairesinin 2021/74 Esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı takip yapıldığını, iş bu takipte alacaklı tarafın Mart 2014 tarihinden sonra herhangi bir takip işlemi gerçekleştirmediğini, yaklaşık 6 sene gibi bir süre takipsiz kalan dosyanın kıymetli evrak vasfını kaybettiğini ve zamanaşımına uğradığının açık olduğunu, İ.İ.K 33 'un ilgili a bendi gereği icranın geri bırakılması gerektiğini belirterek yapılan takipte icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile İİK' nun 71/son maddesi göndermesiyle İİK' nun 33/a uyarınca davacı borçlu yönünden zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın 7 günlük sürede açılmadığını, kaldı ki takip dosyasının da zamanaşımına uğramadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....