Davacı alacaklı vekilinin bu kira sözleşmesine dayanarak davalı şirket hakkında 21/07/2020 tarihinde, başlattığı tahliye talepli adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibinde ödenmeyen kira borcu ve işlemiş faiz toplamı 47.810,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, davalı borçlu vekili kira ilişkisine ve sözleşmedeki imzaya karşı çıkmaksızın borca, işlemiş faize ve fer'ilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine itiraz edilirken aylık kira miktarına ve kiracılık ilişkisine karşı çıkılmadığından aylık kira miktarı ve kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. İtiraz üzerine davacı kiraya veren süresinde itirazın kaldırılması istemli davasını açmıştır. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle:Davacı dava dilekçesinde takip konusu senet üzerindeki imzanın kendine ait olmadığını ve alacaklıya böyle bir borç olmadığını,kendi adına başkaları senet düzenlemiş gibi beyanlarla haksız ve kötü niyetle imzaya ve borca itiraz ettiğini, ancak senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunu, borçlunun alacağı sürüncemede bırakmak için böyle bir itiraza başvurduğunu, bilirkişi incelemesi ve yapılan yargılama sonucunda imzanın ve borcun, borçluya ait olduğu ortaya çıkacağını, dolayısı ile borçlunun itirazının ve açmış bulduğu davanın reddini ve kötü niyetle borca ve imzaya itiraz eden borçlunun %20’den az olmayan inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, İİK'nun 169/ a- 5. ve 170/3. maddelerinde borca ve imzaya itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı hükme bağlandığı gibi, anılan maddelerde itirazın kabulü kararı halinde verilecek kararda yer alması gereken hususlar da açıkça belirtildiğinden borçlunun dilekçesinde talep sonucunu gösterip göstermemesinin bir önemi bulunmamaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2022/77 ESAS 2022/168 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline, senette müvekkillerinin imzası bulunmadığından borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Senedin unsurlarının tamam olduğunu, davacının imzaya ve borca itirazları da yerinde olmadığı belirtilerek davanın reddi ile %20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/21707 esas sayılı dosyasında; davalı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 19.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itirazın davacı tarafça yasal süresi içerisinde 23.12.2019 tarihinde ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan ilamsız takiplerde imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. Yine, bu takip yolunda borca itirazın İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlanması gerekmektedir. Belirtilen yasal düzenlemeler nedeniyle imzaya ve borca itiraz davasında ticari defterlerin incelenmesi ve tanık dinlenilmesi ve davacı şirket çalışanların imzalarının temini yasal olarak mümkün değildir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...alacaklı T4 vekili tarafından borçlular T1 ve T2 aleyhine örnek 10 ödeme emri ile icra takibinde bulunulduğu, davanın takip dosyasında imzaya ve borca itiraza ilişkin olduğu, , takibin dayanağını senet alacaklarının oluşturduğu, takibin kesinleştiği, ödeme emrinin tebliği ile dava tarihinin incelenmesi sonunda davacının davasının süresinde olduğu, davacı vekilinin açmış olduğu imzaya itiraz davasından 09/12/2021 tarihli celse de feragat ettiği, feragatin tek taraflı davayı ona erdiren hukuki işlem olması ve usulüne uygun yapılmış olması nazara alınarak feragat edeniyle imzaya itiraz yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davacı/borçlu taraf, davalı/alacaklı tarafa borçlu olunmadığını öne sürmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2019/132 ESAS 2022/64 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2018/27048 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte çek suretinin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, takibe konu çek üzerinde bulunan imzaların davacı şirketlerin yetkililerine ait olmadığını, ayrıca alacaklı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını beyanla takibe imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir....
Davalı borçlu kiracı itiraz dilekçesinde, alacaklıya herhangi bir borcunu bulunmadığını, yaklaşık 2 yıldan bu yana tüm kiralarını elden ... isimli şahsa ödemekte olduğunu, daireyi alacaklı adına kendisine kiraya verenin ... olduğunu, kira borcu olmadığını, bu konu ile ilgili ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/9001 esasında ve ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/875 esas sayılı dosyasında davalarının devam ettiğini bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davalı borçlu kefil itiraz dilekçesinde, kendisinin hiç kimseye kefil olmadığını, kira sözleşmesinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
Bölge adliye mahemesince; davalının borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, ancak çek üzerindeki imzalara ilişkin bir itirazı olmadığı, davalının çekteki imzaya ilişkin itirazlarını ilk olarak istinaf dilekçesi ile dile getirildiği, HMK'nın 357. maddesine göre ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemeyeceğinden, ilk derece mahkemesinin, takip dayanağı çekin keşide tarihinde yapılan değişikliğin çekin keşidecisi tarafından yapıldığı ve keşide tarihine göre çekin geçerli olduğu, çekin süresinde ibraz edildiği ve bu nedenlerle kambiyo vasfında olduğu gerekçesinin doğru ve yerinde görüldüğü, davalının keşideci olarak düzenlediği ve imzasına da itiraz etmediği ve yine ödeme savunmasında da bulunmadığı çekten dolayı çek hamili olan davacıya karşı sorumlu olduğu, takibe yaptığı itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Aldırılan bilirkişi raporu ile çeklerdeki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı, itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden borçlunun imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu icra takibinin durması için borca ve imzaya yaptığı itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu. Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde müvekkilinin Nizip İcra Müdürlüğü'nün 2021/839 Esas sayılı dosyasında takibe konu çekteki imzayı tanımadığını belirttiğini....