Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu aleyhine takibin 01/12/2020 tarihinde başlatıldığı, Bakırköy/Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün dosyamıza bildirmiş olduğu 02/03/2021 tarihli müzekkeresinden davacı borçlu T1 08/11/2020 tarihinden bu yana kurumlarında tutuklu olarak bulunduğu, Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 28/1. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun 19. maddesine göre tebliğ işleminin cezaevi idaresi aracı kılınmak suretiyle yapılması gerekirken mernis adresine göre işlem yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davaya konu takibin ilamsız takip olduğu, İİK.nın 62. maddesine göre borca ve yetkiye ilişkin itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekirken icra mahkemesine yapılamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile Mersin 5....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılan imzaya ve borca itiraz davası olduğunu, mahkemece 2019/174 Esasına kayden görülen davanın usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki talepler yönünden tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedildiğini, usulsüz tebligata ilişkin kararın kesinleştiğini, önceki dosyanın yargılaması sırasında 29/04/2019 tarihli duruşmada müvekkilinin hazır bulunmasına rağmen istiktap tutanağının düzenlenmediğini, dosyanın tefrik edilmesinden sonra müvekkiline imza örneği vermesi için İİK.nun 68/a maddesindeki koşulları içerir tebligat çıkarılmadığını, müvekkiline tebligat çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilemeyeceğini, ayrıca mazeret dilekçesi sunulduğu ve mazeret belgelendirildiği halde mazeretin dikkate alınmamasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

O halde, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddine ilişkin karar isabetli olduğu gibi İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca kambiyo takibinde imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabi olduğu, davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmediğinden imzaya ve borca yönelik itirazlarının süre yönünden reddi kararı da isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde olmadığından esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok. No:2 İç kapı no:1 Gaziosmanpaşa İstanbul" adresine gönderilen tebligatın iade olması nedeniyle aynı adrese TK 21/2 maddesi şerhli olarak tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca itirazda da bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttılanın 07.03.2016 tarihi olarark tespitine, borca itiraza ilişkin istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde, borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve ıttıla tarihinin 28.03.2014 olarak tespitine, yine borca itirazı kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı borçlu T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen dava sebeplerini aynen tekrar ederek istinaf sebebi olarak ileri sürmekle birlikte imzaya borca itiraz ettiklerini, müvekkiline ait imza örneklerinin toplandığını ancak imza incelemesi yapılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü takip tolunda ödem emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz istemlerine ilişkindir. Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2017/208 esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine 65.709,47 TL....

      Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ikamet etmediği İnegöl adresine ödeme emri gönderildiğini, Tebligat Kanunu'na aykırı olarak tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini oysaki müvekkilinin daimi olarak Lechner STR. 2- 417170 1030 Viyana-Avusturya adresinde yaşamakta ve çalışmakta olduğunu, bir iki yılda bir tatil için Türkiye'ye geldiğini, Türkiye'de iken tesadüfen iş bu icra dosyasından haberdar olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, o adreste olmadığı bilindiği halde tebligat yapıldığını, 2011 tarihinden itibaren alacağı tahsile yönelik icra takip işlemi yapılmadığını, alacak ve bononun zaman aşımına uğradığını, borca yönelik itirazlarının da süresinde yapıldığını, bu nedenler ile ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...

        UYAP Entegrasyonu