"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmaz üzerine 13.05.2014 tarihinde haciz konulmuş olup, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.11.2013 günü borçlu adına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Dairemizce dosya aslı tüm tebligat asılları ile birlikte istenmiş ise de, Mahkemece yazımız üzerine bu eksiklik giderilmemiş olup icra dosya örneği içerisinde kıymet takdir rapor tebliğine ilişkin belge de bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda belirtildiği üzere yapılacak yargılama sonucunda hesap kat ihtarının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edildiğinin tespiti halinde Yargılamaya devamla davacının icra emri usulsüz tebliğine ilişkin şikayetinin niteliği gereği duruşma açılıp taraf teşkili sağlandıktan sonra, söz konusu tebligat yönünden yöntemince imza incelemesi yaptırılarak tebligatın usulüne uygun olup olmadığı belirlenmeli ve borçlunun, takibi ve icra emri tebligatını öğrenme tarihi tespit edilmelidir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/9736 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekili tarafından davacı borçlu T1 ve diğer borçlu Ali Seliz aleyhine 30/09/2020 vade tarihli senet 16/07/2020 tanzim tarihli, 40.816,33 TL bedelli senet dayanak gösterilerek kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu T1'e 22/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Ödeme emri tebliğ mazbatası incelendiğinde, aynı çatı altında yaşayan yeğeni Selim Seliz imzasına Yeniköy/Kale/Denizli adresinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmü yer almaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu durumda asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de yukarıda belirtilen HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmelidir....
Öte yandan, borçlunun, 6098 sayılı TBK'nun 584/1. maddesi uyarınca, kefalet konusunda, kefilin eşinin rızasının bulunmasının geçerlilik şartı olduğu, ancak anılan kefilin eşinin, kefalet akdine muvafakatinin bulunmaması nedeniyle kefilliğin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe, borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenmeksizin, bir başka anlatımla anılan konularda bir değerlendirme yapılmaksızın ve nedeni de belirtilmeksizin takibin davacı ile sınırlı olmak üzere iptaline hükmedilmesi de isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...
Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarih ve 2016/1207 E.-2016/1028 K. sayılı kararı ile usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kesinlik sınırı nedeniyle usulden ve kesin olarak reddine karar verildiği görülmektedir. 02/03/2005 tarih ve 5311 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 363/1. maddesine göre; istinafı kabil olan icra mahkemesi kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarı 1.000 TL’yi geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. Anılan hükümdeki kesinlik sınırının, aynı Kanunun ek (1). maddesi dikkate alındığında, 20.07.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL, 24.11.2016 tarih ve 6373 sayılı Kanunun 3. maddeleri ile yapılan değişiklik sonucu 24.11.2016 tarihinden itibaren 7.000 TL, yine aynı Kanunun ek (1). maddesi uyarınca da 01.01.2017 tarihinden itibaren 7.260 TL olarak uygulanması gerekmektedir....
Daha sonra tebligat kanunu 21/2 göre tebliğ yapılması istenmiş, mernis adresi olduğu belirtilerek, Tebligat Kanunu 21/2 ye göre mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiştir. Mahkeme tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ara karar ile incelemiş, aynı celsede de esas yönünden hüküm kurarak davanın reddine karar vermiştir. Kararda da tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin gerekçesinde açıklama yapmıştır. Davalı tarafından istinafında davacı tarafın tebligatın usulsüzlüğünden bahsetmediğini, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep edilmeyen bir husus hakkında ara kararla hükme bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, muvafakatlarının bulunmadığını belirtmiş ise de; Davacı vekili dava dilekçesinde tebligattan haberi olmadığını belirtmiş, duruşmadaki beyanında da müvekkilinin tır şoförü olması sebebiyle evde yokken muhtara tebligat yapıldığını, tebligatın usulsüzlüğünü dile getirdiği gözetildiğinde davacının usulsüz tebliğ şikayeti söz konusudur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetki, borca, faiz oranına, işlemiş faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca öncelikle ipoteğe başvurulması gerektiğine dair şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 15. ve 17. maddeleri, İİK'nın 45, 50/1. ile 169/a maddeleri, TTK'nın 777/3 maddesi. 3....