DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....
İcra müdürlüğünün 2021/7744 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya, borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafından davacı borçlu hakkında yapılan kambiyo takibinde borçluya çıkartılan ödeme emrinin şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine 30/09/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK'nin 643. maddesi atfıyla 536 vd maddeleri gereğince, tasfiye kurulu şirketin organıdır ve tebligatın, tasfiye halindeki şirketin merkezine yapılması gerekir. Tasfiye halinde şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine, tebligat yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. İİK.'nın 168/3- 5.maddeleri açık hükmü gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borca itirazını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin müvekkili şirket adına çıkarılan ödeme emri tebligatının usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edildiğini gözden kaçırdığını bu nedenle mahkeme tarafından verilen süre yönünden red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer müvekkil Ali Karacan'a gönderilen ödeme emrini 25.12.2020 tarihinde tebliğ almakla, diğer davacı müvekkilinkini de haricen aynı gün öğrenmekle yasal süresi içinde 30.12.2020 tarihinde itirazda bulunduklarını, mahkemece tebligatın usulüne ilişkin inceleme yapmadan dosya üzerinden karar verildiğini, müvekkiline TK'nun 35 maddesine göre yapılan tebligatlara ilişkin haber kağıdı bırakılmadığını, muhtara da tebligat evraklarının teslim edilmediğini, Tebligat Kanunu m. 35’e göre tebligat gönderilebilmesi için önce bu adrese normal yol ile tebligat gönderilecek ve iade olması durumunda ise, tebligatın 35. maddeye göre daha önce tebligat yapılan adrese gönderileceğini, daha önce tebligat yapılmış olan eski adrese...
Zira tebligat mazbatasına posta memuru tarafından düşülen şerhler tanık dahil her türlü delil ile aksi ispat edilebilir. Hükme dayanak alınan kolluk tutanağında bilgi kaynağı soyut olarak açıklanmakla birlikte bilgisine başvurulan kişilerin isimleri zikredilmediği gibi imzası da alınmamıştır. Diğer yandan tebligat şerhinde adı geçen Coşkun Güner'in davalı tarafça tanık olarak dinlenilmesi talep edilmiş ise de mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi yerinde görülmemiştir. O holde mahkemece yapılması gereken iş; tüm taraf delillerinin toplanarak, tebligat tanığı Coşkun Güner'in tanık olarak beyanları alındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulüyle mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirterek usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borca, faize ve takip dayanağı senetteki imzasına itiraz etmiş, mahkemece borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına, borçlunun tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK.'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından alacaklının bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esasının incelenmesine geçildi: 2- İmzaya itiraz, İİK.'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 168/1-4. maddesi uyarınca yasal beş günlük süreye tabidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....
Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte senette lehtar olduğunu ancak protesto edilmediğini ve dolayısıyla alacaklının kendisini takip hakkı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, kambiyo hukuku bakımından şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/13783 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının yetkiye ve borca yaptığı itirazın İİK'nun 62. maddesi düzenlemesi gereğince reddine, davacının yerinde görülmeyen diğer şikayetlerinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu şirkete Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapıldığından davacı lehine, davacının yetkiye ve borca yaptığı itirazlar reddedildiğinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Bakırköy 15....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresinde yaptıkları borca itiraz nedeniyle takibin durmasına karar verilmesine rağmen, Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasından gönderilen 23/01/2019 tarihli ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple; tebligat tarihinin 25/09/2019 olarak düzeltilmesine, 26/09/2019 tarihinde Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı dosyasına yapılan borca itiraz nedeniyle borca itirazlarının kabulü ile Amasra İcra Müdürlüğü'nün 2019/38 esas sayılı takip dosyasının durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Davacı, takibe yapılan itiraz üzerine itirazın kaldırılmasına karar verilmeden ödeme emri gönderilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ve Ankara'da tedavi için bulunduğunu belirterek gecikmiş itirazda bulunmuş olup, mahkemece şikayet usulsüz tebliğ şikayeti nitelendirilmesiyle reddedilmiştir. Davalı alacaklı tarafından İstanbul 18....