na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Borçluların yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca, imzaya itiraz ve şikayet hakkı bulunmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenmesi bu şikayetin sonucuna göre diğer itiraz ve şikayetlerin yasal süresinde olması durumunda esastan inceleme yapılması gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile borçluların takipten haberdar oldukları ve takibin kesinleştiği gerekçesiyle istemin süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, imza, borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğünün 2020/8179 Esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 10.12.2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının imzaya itirazının, tahrifata ilişkin itirazının ve borca itirazının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden ... 3. İcra Dairesinin 2020/8179 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın %20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10'u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın davacı/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/11970 Esas sayılı dosyasında borçlu davacı şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 02/10/2019 olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine, koşullar oluşmadığından alacaklı yönüden tazminat hükmedilmesine yer olmadığına, tensip ara kararı ile takibin durdurulmasına ilişkin verilen tebdirin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı aleyhine karar ile hükmedilen yargılama giderlerinin dosya kapsamına göre fazla olduğunu, tebligatın 09/09/2019 tarihinde usulüne uygun yapıldığını, tebliğ yapılan kişinin SGK kaydının olmamasının, o yerde işçi olarak çalışmadığı ve bağlantısı olmadığı anlamına gelmediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. İzmir 7....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/351 KARAR NO : 2022/791 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/82 ESAS, 2021/119 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Soma İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/82 Esas, 2021/119 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Soma İcra Müdürlüğünün 2020/1462 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında gönderilen ödeme emrinin müvekkiline tebliği işleminin usulsüz olduğunu, tebligat zarfında TK'nın 21. maddesine göre ibaresi yer almadığı halde tebligatın muhtara bırakıldığını, bila tebliğ dönen bir tebligat olmadan TK'nın 21. maddesine göre işlem yapılamayacağını, müvekkilinin eşinin bütün gün evde olduğunu, posta memurunun evin kapısını dahi...
Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Usule aykırı tebliğin hükmü ise 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Bu durumda, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usule aykırı olarak yapılması halinde muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur. Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 26/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca Müvekkiline karşı başlatılan takipte ödeme emrinin Tebligat Kanununun 21. maddesi hükümlerine aykırı tebliğ edildiği, tebligatın usulsüz olduğunu, Müvekkilinin icra takibinden 06/08/2019 tarihinde haberdar olduğu, , öte yandan borca ve yetkiye itiraz ettiklerini bildirerek, tebliğ tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesini; borca ve yetkiye itirazları doğrultusunda takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; Tebligat Kanununun 21. maddesi gereği tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun yapıldığı, davanın T1 tarafından açıldığı, diğer borçlu yönünden açılmış bir dava söz konusu olmadığı bu nedenle davacının, diğer borçlu yönünden her hangi istemde bulunamayacağı, ileri sürerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/10/2019 gün 2019/876 E. 2019/891 K....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/08/2023 NUMARASI : 2023/627 ESAS 2023/644 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat iddiasında bulunduğu, icra mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin, şikayeti süreden ret kararı aleyhine şikayetçi vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İİK 365/1 maddesine göre; süresi geçmiş bir şikayete ilişkin karar hakkında istinaf yoluna başvurulursa, Hukuk Muhakemeleri Yasasının ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir....
İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....