Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu şirketin keşideci sıfatı ile iki farklı temsilinin çift imzası ile yetkilendirilme yapıldığı ve takip konusu çekte yalnızca bir temsilcinin imzasının bulunmasının yeterli olmayacağından, takibin şirkete yöneltilemeyeceği iddiası İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamından borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesi uyarınca 31.12.2014 tarihinde takip durdurulduğuna göre, borca itirazın kabulü halinde, borçlu aleyhine icra inkar tazminatı verilmesi gerekir. O halde mahkemece; borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine verilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, ayrıca, usulsüz tebligata dair şikayetin kabulü halinde dahi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmediğini, yapılan tebligat usule uygun olup usulsüz tebligat taleplerinin kabulünün de hatalı olduğunu, mahkemece, vekalet ücreti ve davacının usulsüz tebligata ilişkin başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 23.maddesinde; ''...Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2021/797 ESAS, 2022/310 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 1....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. HMK'nın 348. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. HMK'nın 347/2. maddesine göre ise, istinaf dilekçesine cevap süresi, tebliğden itibaren iki haftadır. Somut olayda, davalı vekilinin verdiği istinaf dilekçesinin davacılar vekiline 13/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından katılma yoluyla istinaf dilekçesinin, iki haftalık yasal süreden sonra 08/11/2021 tarihinde verildiği anlaşılmakla davacıların katılma yoluyla istinaf başvurusunun süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Somut olayda; borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği şikayeti yerinde bir gerekçe ile kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca borçlunun tebliğden muttali olduğu tarihin tespit edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ilgili verilen kararın doğru olduğunu, ancak itirazlarının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesi ve müteakip işlemlerinin yapılmasının hukuken bir anlam ifade etmediğini, bu durumda takip tarihi olan 2012 yılından sonra 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun açık olduğunu, zamanaşımı itirazının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine borca itiraz yönünden takibe konu senedin kredinin teminatı olarak verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan bir diğer takip dosyasında kredi borcunun tahsil edildiğini, bu dosyada tahsil edilen miktarın dava konusu kambiyo takibindeki borçtan mahsup edilmemesinin ve hatta kambiyo takibinin kapatılmamasının usulsüz olduğunu, mahkemece borca itirazların değerlendirilmediğini, ayrıca usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği halde mahkemece...

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, iddialarının kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itirazdan çok daha önemli boyutta olduğunu, ikiz ve sahte çek iddiası ve yazılara itiraz hususlarının süreye tabi olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      SAVUNMA: Davalı vekili 07//03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/41828 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, 31/05/2022 tarihinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın Samsun İcra Müdürlüğü tarafından borçlunun adres kayıt sisteminde görünen adresine tebliğe çıkarıldığını, imzadan imtina eden komşusu tarafından borçlunun işte olduğu beyan edilerek borçluya tebliğ edilemediğini, bunun üzerine 10/06/2022 tarihinde borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine (MERNİS) Tebligat Kanunu 21/2 hükümlerine uygun olarak bu defa şerh düşülerek tebligat çıkarıldığını, yine aynı komşuya bilgi verilerek muhtara tebligat yapıldığını, mahalle muhtarına yapılan tebligat sonrası 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca/ yetkiye itiraz olmadığını, dolayısıyla icra takip dosyasının kesinleştiğini, kesinleşmiş olan icra takip dosyasında usulüne uygun olarak haciz işlemleri uygulandığını ve borçlu adına kayıtlı 34 XX 658 plakalı araca haciz şerhi işlendiğini...

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenmeksizin, bu dosya hiç değerlendirilmeksizin, dosya üzerinden yapılan inceleme ile, takip dosyasındaki tebligatların usulüne uygun olduğu belirtilerek, gecikmiş itirazın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılması gereken Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/502 Esas sayılı dosyasından açılan usulsüz tebligat şikayeti dosyasının sonucu beklenerek, bu davada verilen karara göre gecikmiş itiraz davasının değerlendirilerek, karar verilmesinden ibarettir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. Madde, Tebligat Kanunu 21. madde, 32. madde. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

        UYAP Entegrasyonu