İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/284 ESAS, 2020/536 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2018/6210 E. Sayılı dosyası kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğunu, tebligattan yeni haberdar olan müvekkili yönünden iş bu takibe süresi içinde, ödeme emrine, borca, faize, faiz oranına ve sair tüm ferilerine karşı itiraz etme zaruretinin de hasıl olduğunu, takibe dolar kuru üzerinden geçilmiş olup iş bu takip bakımından fiili ödeme günündeki kurun esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı alacaklı tarafından belirlenen faiz oranının usule ve yasaya aykırı olduğunu, takibin bu yönüyle iptali gerektiğini, İzmir 6....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan iflas yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat şikayeti ile borca, ferilerine itiraz ile birlikte borçlu şirketin iflasa tabi şahıslardan olmadığı, iflas takibinin şartlarının oluşmadığı gerekçeleri ile takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tebligatın usulüne uygun olduğu, diğer itirazlarının icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz olduğu...
Borçlu şirketin keşideci sıfatı ile iki farklı temsilinin çift imzası ile yetkilendirilme yapıldığı ve takip konusu çekte yalnızca bir temsilcinin imzasının bulunmasının yeterli olmayacağından, takibin şirkete yöneltilemeyeceği iddiası İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamından borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesi uyarınca 31.12.2014 tarihinde takip durdurulduğuna göre, borca itirazın kabulü halinde, borçlu aleyhine icra inkar tazminatı verilmesi gerekir. O halde mahkemece; borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/06/2015 tarih, 2015/15169 Esas - 2015/18431 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sari itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüşler, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, kabul edilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu anlaşılan diğer itiraz ve şikayetler hakkında ise hüküm kurulmamıştır.Tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilip Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihi düzeltildiğine göre, düzeltilen tebliğ tarihine göre borçluların sair itiraz ve...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine verilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, ayrıca, usulsüz tebligata dair şikayetin kabulü halinde dahi yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davanın açılmasına taraflarınca sebebiyet verilmediğini, yapılan tebligat usule uygun olup usulsüz tebligat taleplerinin kabulünün de hatalı olduğunu, mahkemece, vekalet ücreti ve davacının usulsüz tebligata ilişkin başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz istemine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 23.maddesinde; ''...Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2021/797 ESAS, 2022/310 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 1....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile haczedilmezlik şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. HMK'nın 348. maddesi uyarınca, istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. HMK'nın 347/2. maddesine göre ise, istinaf dilekçesine cevap süresi, tebliğden itibaren iki haftadır. Somut olayda, davalı vekilinin verdiği istinaf dilekçesinin davacılar vekiline 13/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından katılma yoluyla istinaf dilekçesinin, iki haftalık yasal süreden sonra 08/11/2021 tarihinde verildiği anlaşılmakla davacıların katılma yoluyla istinaf başvurusunun süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda; borçlunun ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği şikayeti yerinde bir gerekçe ile kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca borçlunun tebliğden muttali olduğu tarihin tespit edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, iddialarının kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itirazdan çok daha önemli boyutta olduğunu, ikiz ve sahte çek iddiası ve yazılara itiraz hususlarının süreye tabi olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince, borca itirazın İİK'nın 168/5 maddesi uyarınca ve imzaya itirazın İİK'nın 168/4. maddesine göre ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....