çekten ayrı düzenlendiği iddia edilen sözleşmeye göre davacıya çek lehtarının 50.000,00 TL iade edeceğine ilişkin sözleşme metnindeki imzayı alacaklı T3 kabul etmediği, borca itirazının süresinde olduğu, davacının iddialarını İİK 169/a maddesinde öngörülen belgelerden herhangi biri ile ispat edemediği, davacı tarafından borca itiraz olarak ileri sürülen hususların araştırılmasının yargılamayı gerektirdiği, bu hususlar dar yetkili icra mahkemesince araştırılamayacağından, davacının şikayetinin KABULÜ ile Eskişehir 4....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/15151 E. sayılı dosyasından alındığı, konulan haczin"nokta haczi" niteliğinde olduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, İstanbul 27. İcra Müdürlüğü'nce Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne yazılan 08.06.2021 tarihli haciz talimatı ile, borçlunun borca yeter menkul mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi ile muhafaza altına alınmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olmadığı, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi haczi yapan talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu Diyarbakır 1. İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve diğer şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemlerin reddine karar verildiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğü 2012/792 sayılı takip dosyasında, dava açıldıktan sonra davalı/borçlu tarafından yapılan takibin yasal düzenlemelere aykırılığı iddiası ile takibin iptali şikayeti üzerine Bismil İcra Hukuk Mahkemesince 2013/4 Esas sayılı dosya ile davalı/borçlunun şikayeti yerinde görülmüş ve ... İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasının usul ve yasaya uygun bir takip olmadığı gerekçesi ile ... İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı dosyadaki takibin iptaline karar verilmiştir. Davacı ..., Bismil İcra Müdürlüğünün 2012/792 sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan borca ve faize ilişkin itirazlarının İ.İ.K. Hükümlerine göre iptalini isteme yoluna gitme imkanı ortadan kalktığından, 05.07.2013 tarih dilekçesi ile taleplerini ıslah ederek, itirazın iptali davasının alacak davası olarak görülmesini talep etmiştir. Davacı tarafın 05.07.2013 tarihli ıslah dilekçesine hiçbir itiraz olmamıştır....
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; İlk derece mahkemesince davanın sadece usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirildiği ve bu şikayete ilişkin değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu görülmektedir. Dairemizce dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda HMK 33. Maddesi gereği yapılan nitelendirmede; davacının başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca ve imzaya itiraz ile hacizlerin kaldırılması olduğu, davacının dava dilekçesinin 4. Sayfasının 3. Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir....
İmzaya ve borca itirazın birlikte ileri sürülmesi halinde borçlunun öncelikle imzaya itirazı incelenmelidir. İşbu davada davacının imzaya ve borca itirazı hakkında bir inceleme yapılmamış, tarafların haklılık durumu tespit edilmemiştir. Diğer taraftan bekletici mesele yapılan davanın konusu usulsüz tebliğ şikayeti olmasına rağmen, ilk derece mahkemesi bu talebi değerlendirmeden talep dışında takibin iptaline karar vermiş olup, işbu imzaya ve borca itirazın süresinde açılıp açılmadığı dahi tespit edilememiştir. Ne var ki bu karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda, takip iptal edildiğinden sırf yargılama giderleri bakımından imzaya ve borca itirazda haklılık durumunun tespiti için önce tebliğin usulüne uygun olup olmadığının araştırılması, ardından ıslak imzalı belgeler toplanıp yöntemine göre bilirkişi incelemesi yapılması ayrı bir masrafa baliğ olacağından usul ekonomisi hükümlerine uygun değildir....
Dosya incelendiğinde; davacının İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün 2018/14220 Esas ve 2018/3902 Esas sayılı dosyalarına yönelik usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itirazlarını ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını istediği, ancak Mahkemece sadece İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/3902 Esas sayılı dosyası yönünden inceleme yapıldığı, İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/14220 Esas sayılı dosyası yönünden bir inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Ayrıca, davacının İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2018/3902 Esas sayılı dosyasına yönelik olarak yasal süresi içerisinde vekili marifetiyle İstanbul (Anadolu) 14....
Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....