İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/78 Esas sayılı dosyası ile tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin icra memur muamelesinin şikayeti yoluna gidildiğini, söz konusu davanın ret kararı ile sonuçlandığını, imzaya itirazın yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 5. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın süre nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra takibine konu çekler yönünden imzaya, borca ve ferilerine itirazları mevcut olduğu halde itirazları dikkate alınmadan süre yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 28....
İİK'nun 168/4-5. maddesine göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine imzaya ve borca itirazda bulunabilir. Bu süre geçirildikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Bu durumda, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, talebin yerinde görülmesi ve buna göre başvurunun süresinde olması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligatın usule uygun olup olmadığı saptanmadan, senette tanzim yerinin yazılı olmadığı gerekçesiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçlu, takibe dayanak senet suretinin ödeme emrine eklenerek kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürdüğü halde bu konuda mahkemece bir değerlendirme yapılmaksızın borca itirazların esasının incelendiği görülmektedir. Mahkemece, borçlunun İİK'nun 168/1. maddesine aykırı olarak dayanak belgenin kendisine gönderilmediğine ilişkin şikayeti incelenerek, oluşacak sonuca göre diğer itirazların incelenmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde davacının borca itirazlarının reddine karar verilmesi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddine, borca itirazların reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Dosya içeriğine göre; kambiyo senetlerine özgü takip yolunda borca itiraz isteminden doğan uyuşmazlıkta, çekişme borca itirazın süresinde olup olmadığı ve varılacak sonuca göre de itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup, tarafların aşamalardaki anlatımlarının, dayandığı hukuksal neden ve kanıtların yapılan aleni yargılamada tartışılıp değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 23/02/2015 tarih, 2014/27888-2015/3546 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve borca itiraz ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece; davacının itirazının kısmen kabulü ile borçlu şirket adına çıkartılan ödeme emrinin usulszülüğü nedeni ile iptaline karar verildiği ve bu kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....
Bu takdirde alacaklı taraf alacağını İİK.’nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçlunun şikayeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Somut olayda, alacaklı banka tarafından borçlulara anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş olup, bu ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiği anlaşıldığından, ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Ancak borçlular tarafından hesap kat ihtarnamesine sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edildiğinden krediyi kullandıran taraf (alacaklı) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa, borçluların şikayeti reddedilir. Borçlular tarafından temyiz dilekçesi ekinde sunulan ... 1....
Somut olayda, borçlunun borca, ferilerine ve iflasa tabi olmadığı, iflas takip yolu yapılamayacağına dair itirazlarının yanında ayrıca ödeme emrinin usulsüz tebliği yönünde şikayetinin de olduğu, bölge adliye mahkemesince, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile borca itirazlarının icra mahkemesine bildirilemeyeceği hususundaki gerekçesi yerinde ise de; hüküm kısmında tüm talepleri için davanın reddi yerine, yalnız hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, dayanak bono bedeline karşılık vade tarihinden sonra 1.000 TL ödeme yapıldığını ve senedin arkasına yazıldığını, kalan borcun da ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği ve mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Borçlu şirketin keşideci sıfatı ile iki farklı temsilinin çift imzası ile yetkilendirilme yapıldığı ve takip konusu çekte yalnızca bir temsilcinin imzasının bulunmasının yeterli olmayacağından, takibin şirkete yöneltilemeyeceği iddiası İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamından borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesi uyarınca 31.12.2014 tarihinde takip durdurulduğuna göre, borca itirazın kabulü halinde, borçlu aleyhine icra inkar tazminatı verilmesi gerekir. O halde mahkemece; borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....