İcra Müdürlüğü'nün 2011/5324 Esas sayılı dosyasından takip başlattığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptaline, BK'nın 42 maddesi gereği tazminata ve haksız inkar nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2017/1041 ESAS 2021/670 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....
Davalı borçlu icra takibine süresinde yaptığı itirazında sadece borca ve faize itiraz etmiştir. Bu şekildeki itiraz borca itiraz niteliğinde olup, borçlu itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermediğinden İİK.'nun 62.maddesi gereğince takip talepnamesinde belirtilen kira miktarı kesinleşmiştir. İcra takibinin dayanağı 17.12.2005 tarihli kira sözleşmesi olduğuna göre artık davalı borçlu kira borcunu ödediğini İİK.'nun 269/c maddesindeki belgelerden biri ile kanıtlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca kiralayandan yazılı delil istenmesi ve ispat yükünün ona yükletilmesi kabul edilemez. Davalının İİK.'nun 63.maddesi gereğince itiraz sebepleri ile bağlı olduğu, bu itiraz nedenlerini değiştirip genişletemeyeceği de dikkate alındığında olayda uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektirmediğinin kabulü ile işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Şti'nin borca itiraz ve şikayetlerini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dosya borcunun diğer takip borçlusu ciranta tarafından ödendiği gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya .../04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, 30/04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise takibin diğer borçlusu ... ....Şti. tarafından ....07.2015 tarihinde infaz edildiği görülmektedir. Somut olayda, itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu dosya borcunun diğer borçlu ciranta tarafından ödenerek infaz edilmiş olması, hakkında takip yapılıp ödeme emri gönderilen ve bu nedenle itiraz ve şikayette bulunan borçlu yönünden itiraz ve şikayetlerin esasının incelenmesine engel değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takipte hem asıl borca hem de faize itiraz ettiğini, davacının sadece faize itiraz edilmiş gibi bu davayı açtığını, asıl alacağın 8.123.03 YTL olup, tüm borcun ise 11.656.58 YTL olduğunu, bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının 8.123.03 YTL’ si asıl alacak olmak üzere toplam 11.656.58 YTL için takip başlattığı, davalının da hem asıl borca hem de faize itiraz ettiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasında tedbir kararına itiraz eden vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde tedbir kararına itiraz edenler vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin madencilik sektöründe faaliyet yürüttüğünü, piyasanın daralması, maden sahasına ilişkin idari ve adli kararlar nedeniyle borca batık hale geldiğini, üretimin tam kapasite ile yapılması halinde müvekkilinin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, davacı aleyhine başlatılan ... takiplerinin durdurulması dahil olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilerek, davacı iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmiş, bu karara itiraz eden .... Ltd. Şti. ve ... Ltd....
Hukuk Dairesinin 18/11/2020 tarih, 2020/3334 esas, 2020/10001 kararı ile sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, borçlu dava dilekçesinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş olup İlk Derece Mahkemesince borca itiraz değerlendirilerek dava ispatlanamadığından bahisle borca itirazın reddine karar verildiği, borçlu yanca, istinaf dilekçesinde borca, faize ve ferilerine açıkça itiraz etmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek karara itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu tarafından faiz konusu açıkça getirilmediğinden bahisle bu husus değerlendirme konusu yapılmadan istinaf başvurusunun esastan red edildiği, ancak istinaf dilekçesinde faize itiraz tekrarlandığı gibi temyiz dilekçesinde de bu husus bizzatihi getirilerek borca ve ferilerine itirazının değerlendirilmediğini belirttiği gerekçesiyle kararın bozulduğu görülmüştür. Dairemizce Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. İzmir 18....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi raporunun tespite elverişli olmadığını, ilk derece mahkemesi kaldırılan gerekçeli kararında davacılar aleyhine, davalı lehine AAÜT uyarınca karşı vekalet ücretine hükmetmemesine karşın istinaf kanun yoluna başvurmalarının ve kararın kaldırılması akabinde mahkemece kurulan kararda bu durum hakkında herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini, şikayet ile itiraz arasında hukuki mahiyet açısından önemli farklar olduğunu, borca itiraz davası ile maddi hukuk hükümlerine dayanarak alacağa karşı olan itirazlarının dile getirildiğini, borca itiraz davası ile takibe konu edilen alacağın kendisine ilişkin itirazlarda bulunulduğunu, borca itiraz davası ile takibe konu edilen alacağın kendisine ilişkin itirazlar dile getirilirken şikâyet davasına icra dairesinin yapmış olduğu usule aykırı işlemlerin konu edildiğini, beyanlarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini...
Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, ve özellikle itiraz dilekçesinin netice-i talep bölümünde borca ve tüm fer'ilerine itiraz edildiği belirtildiğinden itirazın takip talebinde belirtilen toplam borca yönelik olduğunun kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....