İTİRAZİtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takibe konu çeke yönelik müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, borca, fer'ilerine, faize, faiz türüne, çekin zamanaşımına, çekin kambiyo vasfına ve tüm içeriğine itiraz ettiğini, çekin, çek olma vasfını yitirdiğini ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna konu edilemeyeceğini, 23 Şubat 2018 tarihli çekin keşide edilmesinden itibaren 3 yıllık zaman aşımının dolduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Mahkemece; Davacının yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazının reddine, kambiyo vasfını yitirdiği yönünde yapılan şikayetin reddine, tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, davacının iddiaları borca itiraz mahiyetinde olup, senetteki imzaya itirazının bulunmadığı, dolayısıyla İİK'nın 169/a maddesi gereğince iddialarını ispatlayamadığı, ayrıca senedin zorla alındığı iddiasının dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, itiraz tarihi itibariyle bu hususa ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece kambiyo vasfı mevcut olan senetler yönünden davacının borca itirazının reddine ilişkin duruşmalı olarak verilen karar yerindedir. Ancak, İİK'nın 170/a maddesi hükmüne göre icra mahkemesinin itiraz ve şikayet nedeni ile kendisine intikal eden işlerde dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığı, alacaklının takip hakkı bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2022/89 ESAS 2022/170 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 35.İcra Müdürlüğü 2021/14057 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine itiraz ettiğini, borca itirazının bulunduğunu, dava konusu senet borcunun ödendiğini, öncelikle tedbir kararı talep ettiğini, icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, itirazın, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca; ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emrinin 07.10.2013 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun 09.10.2013 tarihinde (yasal sürede) icra mahkemesine başvurarak, dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla borca itiraz ettiği, anılan itiraz dilekçesinde tahrifat iddiasında bulunmadığı, borçlu tarafından mahkemeye sunulan 11.02.2014 tarihli dilekçe ile ise, senette tahrifat yapıldığı yönünde borca itiraz edildiği görülmüş olup, tahrifat iddiasının (5) günlük yasal itiraz süresi geçirildikten sonra ileri sürüldüğü anlaşılmıştır....
DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe dayanak senedin “kendisi taraından imzalanan senet” olmadığını, senedin kendisi tarafından doldurulmadığını, borcunun bulunmadığını, “aslı olmayan bir senet”ten kaynaklanan borcun kendisine ait olmadığını, borcun sebebine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, temelindeki hukuki sebepten mücerret olduğunu, muteriz borçlu tarafından borca ve imzaya itiraza ilişkin belge sunulmadığını savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Dava, İİK.nun 169, 170/a maddeleri kapsamında açılmış borca itiraz ve kambiyo takibindeki şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takibe karşı İİK.'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir.Davayı borçlu açmıştır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının borca itiraz ettiği, dava dilekçesi ekinde delil ibraz etmediği, tensip tutanağında taraflara delillerini sunması için süre verilmesine rağmen dosyaya İİK 169/a maddesi kapsamında borca itiraz yönünden bir delil sunulmadığı, takibe konu çekin kambiyo senedi vasfında olduğu, icra mahkemesinde görülen davalar genel hukuk anlamında bir dava niteliğinde olmadığından, davacı tarafın istinaf dilekçesindeki usule yönelik itirazların da yerinde olmadığı, çek üzerindeki avalimdir ibaresi söz konusu çekin kambiyo vasfını etkilemediği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....