Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin 10/01/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 10/01/2016 tarihinde takibe konu bonodaki imzaya ve borca itiraz ettiği, borçlu asilin ise 20/01/2016 tarihinde ıslah dilekçesi vererek yetki itirazında bulunduğu, bu durumda İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, yetki itirazının yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının süre aşımından reddi ile süresi içinde yapılan borca itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borca ve bütün fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece, davanın yetki ve görev alanına giren bir hususa ilişkin olmadığı, icra müdürlüğüne, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde sunulması gereken bir borca itiraz dilekçesi olduğu gerekçesi ile talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Mahkemece borca itirazın derdestlik nedeniyle usulden reddine, kambiyo şikayetinin esastan reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davacı borçlunun istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu borca itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı Mahkemede 2018/941 esas sayılı dosyada ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla şikayette bulunduğunu belirterek borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiş, Mahkeme davacı borçluya ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, borçlunun itirazının ise süresinde olmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet hakkında verilen kararın kesinleşmesi beklemeden davanın süre yönünden reddine karar vermiştir. Davacının aynı Mahkemede açtığı 2018/941 Esas sayılı dosyada usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş ise de, anılan kararın istinaf edilmesi sonucunda İstanbul BAM 20....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu, süresi içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca itiraz ile birlikte sair şikayet nedenlerini de ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece, borca itiraz ile ilgili talebin HMUK'nun 114/i ile 115. maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

        Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof....

          İcra Müdürlüğünün 2020/8815 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı T3 vekili tarafından borçlu davacı T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine geçildiği, ödeme emrinin davacı borçluya 09/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin yasal beş günlük süre içerisinde takibe itiraz ettiği, davacı vekilinin itirazlarının, kambiyo senedine özgü haciz yolu ile takipte borca, senedin teminat senedi niteliği olduğundan kambiyo vasfını taşımadığı yönündeki itiraz üzerinde toplandığı, bononun, kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva eden ve sebepten mücerret bir evrak olduğu, senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senedin üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin gerekli olduğu, (HGK'nun...

          nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz.Bu nedenle mahkemece itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile kabulüne ayrıca istem ödeme emrinin iptali talebi ile sınırlı olduğu halde HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde talep de aşılmak suretiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan mahkemece şikayetçi borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir....

            Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 20/11/2014 tarihinde borçluya TK’nın 21/2 maddesi gereği ödeme emri tebliğ edildiği, 28/01/2015 tarihinde borçluya bizzat 103 davetiyesi tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 27/06/2019 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği ve 04/07/2019 tarihinde bizzat şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu