Davacı-alacaklı 22.06.2006 tarihli takibinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte öngörülen ödeme emri gönderilmesini talep etmiş, borçlunun icra mahkemesine şikayeti üzerine takip dayanağı belgede tanzim tarihi bulunmadığı, bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.Davacı-alacaklı vekili 07.07.2006 tarihinde “örnek : 10” ödeme emrinin iptal edildiğini belirterek "örnek:"7 ödeme emri tebliğini talep etmiş, davalı-borçluya aynı takip dosyasında ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. İİK’nın 43. maddesine göre; alacaklı başlatmış olduğu takip yolunu bir defaya mahsus olmak üzere değiştirebilir. Ancak, takip yolunun değiştirilmesi haciz yolundan iflas yoluna, iflas yolundan haciz yoluna şeklinde gerçekleştirilmesi suretiyle olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, borçluların ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içerisinde, çekin keşide tarihinin tahrif edilip buna ilişkin parafın kime ait olunduğu bilinmediğinden takibe konu çekin, çek vasfına haiz olmadığı, çekin zamanaşımına uğradığı ile faiz ve borca itirazlarını bildirerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, çek aslı sunulmadan, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verildiği görülmüştür....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibine başlanılmış, ödeme emri davacıya 17.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafça süresinde borca itiraz edilmiştir. Takibe dayanak senedin 30.06.2019 keşide, 30.06.2019 vade tarihli, keşidecisi davacı borçlu, lehtarı davalı alacaklı bono vasfında kambiyo senedi olduğu görülmüştür. Davacının senetteki imzaya itirazı bulunmamaktadır. Senedin sonradan doldurulduğu ve tehditle alındığı yönündeki iddiası borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2021 NUMARASI : 2021/6 ESAS - 2021/71 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Diğer taraftan takip dayanağı bonodaki imzaya davacı tarafından itiraz edilmemiştir. Açılan davada da takip dayanağı bononun lehdarının takip alacaklısı olmayıp başka biri olduğu, bu kişinin isminin tahrifat ile T4 dönüştürüldüğü iddiasında bulunulmamıştır. Bu durumda lehdar hanesindeki ilk E'nin büyük, ikincinin küçük harf ile yazılması tahrifat olduğunu göstermez. Kambiyo senetleri sebepten soyuttur. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile davacı borçlu tarafından ispatı gerekeceğinden ve yapılan yargılamada bu yönde delil sunulmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. O halde Mahkemece, borçlunun borca itirazının kabul edilerek, İİK'nın 169/a-6. maddesi gereğince çeklerin lehtarı olan alacaklının, çeklerin keşidecisinin tek imza ile sorumlu olup olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceğinden, talebi bulunan borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....
nun 168 vd. maddeleri gereği (yani takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı olarak) "borca itiraz" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu T1 İth. Tic. Ltd....
Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...
Davalı istinaf başvurusunda özetle; davanın kambiyo şikayeti olması veya alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği hakkında genel mahkemede yargılama yapılmasının gerekmesi halinde davalı alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğini, mahkemece kambiyo şikayeti ile borca itirazın karıştırılarak tazminata hükmedilmiş ise de tazminat şartlarının oluşmadığını, bu nedenle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece tazminata hükmedilmesi üzerine karşı tarafın icra takibine başladığını, sözleşme konusu arsasını sattırma tehlikesi bulunduğundan takibin tedbiren durdurulmasını istediğini, davacı tarafın imzaya itirazının bulunmadığını ve borcun ödenmesinin kabul edilmesi ile birlikte borcun ödendiğinin yazılı belge ile ispatlanması gerekirken bu ispatın yapılamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6A maddesinde taşeronun avans ödemesi peşinatı olarak 400.000,00 TL ödeme yapacağının yazılı bulunduğunu, davacı taşeron şirketin davalı iş verene...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2022 NUMARASI : 2022/191 ESAS, 2022/416 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine İzmir 11 İcra Müdürlüğünün 2022/3220 E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 10/03/2022 tarihinde borçlulara tebliğ edildiğini, icra takibine konu senedin müvekkillerinden baskı ve tehdit yoluyla imza attırılarak alındığını, senedin zorla alındığına dair İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını, 2021/163839 soruşturma sayılı dosyasının bulunduğunu belirterek borca itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....