-K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2014/3784 Esas sayılı dosyalarında başlatılan iki adet çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu ... Eğlence..Ltd. Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır....
Araç satış sözleşmesine konu olan araçların nitelikleri tek başına davacı keşidecinin tacir olduğu anlamına gelmeyeceğinden, davacı T3'in tacir olup olmadığının tespiti bakımından, bağlı olduğu Vergi Dairesine yeniden yazı yazılarak, takibe konu senetlerin tanzim tarihi itibarı ile bilanço esasına göre defter tutup tutmadığının, dolayısıyla birinci sınıf tacir olup olmadığının, işletme hesabına göre defter tutuyor ise, davacının yıl bazında faaliyetinin esnaf faaliyeti kapsamını aşıp aşmadığının 21/07/2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 18/06/2007 tarihli 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararındaki esnaf ve tacir ayrımına esas sınırlar da gözetilerek, davacının tacir olup olmadığının tespitinden sonra, oluşacak sonuca göre, davacıların yetki itirazı ile borca itirazı ve kambiyo şikayeti konusunda karar verilmelidir....
İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraz olduğu, davacı beyanlarında senette vade tarihi üzerinde rakamla ve yazıyla olmak üzere iki adet vade tarihi yazılı olduğunu, senedin bono niteliğinde olmadığını, senedin ödeme tarihi kısmında tahrifat yapıldığını, bu nedenle senedin kambiyo vasfını yitirdiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiş, ilk derece mahkemesince İİK 169/ a maddesi gereğince borca itirazın reddine karar verilmiştir.Mahkememizce yapılan incelemede her ne kadar davacı vekili istinafında borcun baskı altında ödendiğini beyan etmiş ise de, senet incelendiğinde senette çift vade olmadığı, keşide tarihinin tekrarlandığı, senette çift vade olsa dahi borcun 15/02/2019 tarihinde ihtirazi kayıt olmadan ödendiği nedenle 170/a-son maddesi gereğince ödemenin kabul edildiği nedenle senedin kambiyo vasfına haiz olmadığının ileri sürülemeyeceği, borca itiraz yönünden yapılan incelemede İİK 169/a maddesi gereğince davacı tarafça yasada ispata elverişli belgeler...
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dolayısıyla yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz ile senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına ilişkin şikayettir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2300 KARAR NO : 2021/1912 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2020/95 ESAS, 2020/379 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO ŞİKAYETİ - BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/95 Esas, 2020/379 Karar sayılı dosyasında verilen şikayet ve itirazın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 10....
İİK'nun 168/4- 5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (beş) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Bu durumda borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğuna göre ödeme emrinin tebliğ edildiği 18/12/2020 tarihinden sonra borçlunun 30/12/2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı itiraz yasal beş günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet reddedilerek, asıl dosyada takibe, yetkiye imzaya ve borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/35205 Esas sayılı takip dosyası ile, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı Kamil Selman aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti, borca itiraz ve icranın geri bırakılması talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçluya icra ödeme emrinin "Dunaysır Mahallesi 580 Sok. No:90 Kızıltepe/Mardin" adresine çıkartıldığı, tebligatın iadesi üzerine mernis adresi olan yine bu adrese mernis şerhli olarak tebligat çıkartıldığı, tebligatın 06/03/2017 tarihinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibariyle davacının mernis adresinin tebliğ yapılan adres olup tebliğinin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır....