nun 169/a ve takip eden maddelerine dayalı borca itiraz niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, borçlunun icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 33/1. maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama olanağı bulunmayan İİK'nun 169/a ve devamı maddeleri uyarınca takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 16.09.2017 keşide tarihli 500,00 TL ve 875,00 TL bedelli 17 adet bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından senedin devremülk ilişkisinden kaynaklandığı ve borcun ödendiği iddia olunmuştur. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlu tarafından itfa itirazına dayanak olarak sunulan banka dekontlarında, vade ve tanzim tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle takibe konu bonoya yapılmış bir atıf yoktur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2020 NUMARASI : 2020/356 ESAS 2020/370 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18/08/2020 tarih 2020/356 esas 2020/370 karar sayılı kararının davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3. İcra Dairesinin 2020/4217 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Md. 89 anlamında ödeme belgesi sunmadığı gibi bonodaki imzayı da inkar etmediğini, bono ve ödeme emrinin takip hukuku açısından gerekli şartları ihtiva ettiğini, davacıların borca itiraz taleplerinde dayandıkları hususlar borca itiraz kapsamında değerlendirilemeyeceğini, genel mahkemelerde ileri sürülebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların 18.000 TL ödeme yaptıklarından bahisle borca kısmi itirazda bulundukları, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
İİK'nun 169/a-l maddesi gereğince; "İcra mahkemesinde borçlu, borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir." Somut olayda borçlu tarafından borcun bulunmadığı veye itfa edildiği İİK'nun 169/a-1. maddesi kapsamında yazılı belge ile ispat edilememiştir. Bu durumda mahkemece istemin tümden reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme; takip konusu borcun varlığına veya miktarına itiraz etmek isteyen borçlu, borcun hiç doğmadığını, itfa sebebiyle sona erdiğini, talep edilen miktarda borcu bulunmadığını ileri sürebileceği gibi vadesinin gelmediğini, tabi olduğu taliki şartın gerçekleşmediğini, zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceği, borca itirazın geçerli olabilmesi için, borçlunun itirazının borca itiraz olduğunu açıkça belirtmesi gerekmediği, kanunun sadece imzaya itirazda açıklık aradığı, borçlu, itirazın imzaya ilişkin olduğunu belirtmemiş ise yapılan itirazın borca itiraz sayılacağı, somut olayda; şirket temsilcisi tarafından 04.11.2020 tarihli dilekçe ile ilgili firmadan alacağımız bulunmaktadır, konu başlığı ile sunulan dilekçede alacaklı firmanın 2018 yılı sonu itibariyle taraflarına 11.070,25- TL borcu bulunduğunu, buna dair ekstreleri dosya arasına ibraz ettiğini bildirdiği, her ne kadar şirket yetkilisi tarafından açıkça borca itiraz ediyorum şeklinde bir beyanda bulunulmamış ise de, karşı taraftan...
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Davacı borçlu hakkında davalı alacaklı tarafça bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça borca itiraz edildiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka, dava dilekçesi alacaklı tarafa tebliğ edilmeli, duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
Dava, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu ve itfa edildiği yönünde iki ayrı iddialarının bulunduğunu, Mahkemece itfa iddiası incelenmeden davanın reddine karar verildiğini, senedin vadesi geldikten bir süre sonra tarafların anlaştığı şekilde 25.000,00- TL nominal değerde 1.000 adet hissenin devrinin 13.05.2019 tarihinde davalı alacaklıya yapıldığını, edimin ifası gerçekleşmiş olmasına rağmen teminat senedinin iade alınamadığını, bilahare ödenmiş senedin takibe konulduğunu, Mahkemenin senedin itfa edilip edilmediğini incelemeden, senedin salt teminat senedi olup olmadığı yönünde şekli bir inceleme ile davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacılar vekili işbu davada; takip dayanağı senedin hisse devrine yönelik teminat senedi olduğu, ayrıca senet bedelinin hisse devri gerçekleştirilmek suretiyle itfa edildiğini ileri sürerek borca itirazda bulunmuştur....