şirketin -13.944,99TL borca batık olduğu, 4- İİK'nın 178....
Mahkeme, İİK'nın 166/2 maddesine uygun ilan yapmalı (somut olayda yapılmıştır), borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK'nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....
Açıklanan nedenlerle terekenin borca batık olduğu, hükmen red davasının yasal koşullarının oluştuğu, davacının dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğu gözetilerek mahkememizde açılan iş bu davanın kabulüne karar vermek gerekmiş; -Davacının mirasın hükmen red isteminin kabulü ile, miras bırakanı Muharrem SAĞLAM'ın terekesinin 14/07/2016 ölüm tarihi itibariyle borca batık olduğunun tespitine, karar verilmiştir....
Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....
Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, bilirkişi ve kayyım raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin borca batık olmaması sebebiyle zorunlu olarak iflasını istemesinin mümkün olmadığı, aciz halinde bulunuşu sebebiyle iflasını istemenin kendi ihtiyarında bulunduğu, borca batık olduğu kabul edilse bile iyileştirme projesinde öngörülen kârlılık ve hedeflerin gerçek durumu yansıtmadığı, ciddi bir dış kaynak ve buna ilaveten uygun piyasa koşullarının bir arada bulunması gerektiği, bunun da sağlanamadığı, iyileştirme projesinin somutlaştırılamadığı, davacının daha sonra borca batık olduğunu iddia etmesi halinde dahi iş bu davada borca batıklık durumunun ıslah veya tavzih yolu ile düzeltilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir....
İflasın ertelenebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması gerekir. Erteleme talebi TTK'nun 324/2. maddesine göre borca batıktık bildirimi anlamındadır. Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir. Şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmaması halinde şirketin iflasına karar verilmelidir. Anonim şirketin borca batık durumda olması halinde iflas veya erteleme talebini düzenleyen llK'nun 179 ve TTK'nun 324. maddesinde bu istemin ilanına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. İflasın ertelenmesi kurumu erteleme talebinde bulunan şirketin menfaati göz önüne alınarak düzenlenmiş ise de alacaklıların da menfaatleri kuşkusuz korunmalıdır....
-KARAR- Davacı vekili, mobilya alanında faaliyet gösteren müvekkili şirketin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesindeki tedbirlerin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek müvekkilinin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bozma sonrası yapılan araştırma sonucunda Mahkemece, terekenin borca batık olduğunun tespit edildiği belirtildiği halde davanın kabulüne karar verilerek davalıların borçtan sorumlu tutulması hukuka aykırıdır. Önceki bozma ilamında "Miras açıldığı sırada terekenin pasifi aktifinden fazla ise tereke borca batık sayılmaktadır ve ayrıca, borca batıklık olgusunun tespiti dava yoluyla istenebileceği gibi açılmış bir davada itiraz olarak da ileri sürülebilir. Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, terekenin borca batık olduğunun ifade edilmesi karşısında, Mahkemece söz konusu borca batıklık iddiasının bankaları da içerecek şekilde geniş kapsamlı araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir." şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuştur....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece yapılan araştırma, yeterli değildir. Mirasbırakanın araç kaydı araştırılmamıştır....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....