Sayılı ilamı gereği ödemesi ödemekle yükümlü olduğu borçlar olduğunu, davcı dava dilekçesinde boşanmadan sonra davalının oturduğu evi tadilat ettirdiğini belirttiğini, davacı her ne kadar müvekkil ve kızlarının oturduğu evi boşanmadan hemen sonra tadilat ettirse de bu durumun boşanma öncesine dayandığını, davacının boşanmadan önce boşanmayı sağlayabilmek adına müvekkiline sözler verdiğini, örf adetimizde bilindiği üzere boşanmadan önce taraflar arasında resmi nikahtan ayrı olarak bir de imam nikahı yapılır ve imam nikahında da erkek tarafından kadına "mehir" adı altında güvence verildiğini davacının da bu zamana kadar müvekkile vermiş olduğu mehiri yerine getirmediğini ancak boşanma kararı aldıklarında müvekkilinin de davacıdan mehiri yerine geçmek üzere evin tadilatını yapmasını talep ettiğini, davacının da boşanmayı sağlayabilmek adına önce bu durumu itiraz etmeksizin kabul ettiğini şimdi ise nafakanın azaltılması talepli eldeki davada haksız ve kötü niyetli bir şekilde kullanmaya...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan tazminat ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan tazminat davasının kabulüne fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına dair Adana 4....
Ancak, boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davalı ile boşandıklarını, 150 TL yoksulluk nafakasının 200 TL'ye çıkarıldığını, boşanmadan sonra davalının bir markette 6 ay çalıştığını, erkek arkadaşı ile imam nikahı ile evlendiğinin duyulduğunu öne sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı çalışmadığını, geliri olmadığını, resmi ya da gayriresmi evli olmadığını, ağabeyinin ailesi ve felçli annesi ile beraber aynı evde oturduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın TMK 176/3.maddesi gereğince kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı eski eşinin boşanmadan sonra çalıştığı ve başkasıyla gayriresmi evlendiği iddiası ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istemiştier....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2019/495 ESAS, 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN ÇOCUĞUN ANNESİNİN KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, dahili davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Bolu Aile Mahkemesinin 08/09/2017 tarih ve 2014/532 E. 2015/253 K. sayılı ilamı ile Muhammet Hothot'dan boşandıklarını, kızlarının velayetinin tarafına verildiğini, küçük kızları Hiranur'un Hothot olan soyadının ileriki yıllarda büyüdüğünde arkadaşları tarafından alay konusu olabileceğini, yakınları tarafından çocuğuna Şahin soyadı ile söylemde bulunmaları nedeniyle Hiranur'un nüfus kayıtlarında Hothot olan soyadının "Şahin"olarak düzeltilmesine...
GEREKÇE : Davanın konusu boşanmadan sonra açılan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava, boşanmadan sonra açılan TMK'nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Ortada Türk Medeni Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılmış manevi tazminat davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde ifadesini bulan maddi ve manevi tazminatın, boşanmadan sonra bağımsız istenilmesi halinde genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir. O halde tarafların, yetki itirazına ilişkin olarak sunmuş oldukları delillerin bu çerçevede değerlendirilip davalının yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların Zürih Yerel Mahkemesinin 31.08.2013 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 29.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 Sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra açılan (katkı payı) ... ile ... aralarındaki boşanmadan sonra açılan (katkı payı) davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 11.12.2013 gün ve 767/902 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden kimse gelmedi ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldi....
Medeni Kanununun 177. maddesinde boşanmadan sonra açılacak nafaka davasının nafaka alacaklısının yerleşim yerinde bakılacağını hükme bağlmış ise de, bu yetki genel yetkili mahkemenin yetksini ortadan kaldıracak nitelikte olmadığı gibi yetkinin kesin olduğunun kabulü yerinde değildir. Terditli yetki söz konusudur. Yetkili mahkemeyi belirlemekteki tercih hakkı davacıya bırakılmıştır. Medeni Kanununun 174. maddesinde ifadesini bulan maddi ve manevi tazminatın, boşanmadan bağımsız istenilmesi halinde de davalının yerleşim yeri yetkilidir. Buradaki yetkide kesin değildir. (HUMK.m.9) Davalı yetki itirazında bulunmamıştır. (HUMK.m.187/2, 195) Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken,kesin yetkiden söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....