Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusur belirlemesi ve kadının ziynet alacağı davasının kabulüne ilişkin hüküm davacı-karşı davalı tarafça istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı-karşı davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusur belirlemesi ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir. Davacı-karşı davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası dışındaki, davalı-karşı davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
maddi ve manevi tazminat azdır....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle, karar gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
iddiasıyla karşı boşanma davası açtığı, müşterek çocuğun velayetini talep ettiği, kendisi ve çocuk için nafaka, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu ayrıca şahsi eşyaları ve çeyiz eşyalarının iadesi ile ziynet eşyalarının iadesi talebinde bulunduğu, ziynet eşyası talebinde bulunduğu, davalı karşı davacı tarafın 27/09/2018 tarihli celsede şahsi eşyaları ve ziynet eşyalarına ilişkin davalarından feragat ettiğini beyan ettikleri, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı karşı davacı kadının eşi ve çocuğu ile ilgilenmediği, çocuğuna kötü davrandığı, eşinin haberi olmaksızın giyinip kuşanıp kafelere ve barlara gittiği, lüks yaşam isteği taşıdığı, eşinin kendisini darp etmesini sağlayarak haklı pozisyona düşme çabasında olduğu, davacı kocanın ise eşine bağırdığı, eşini rencide eden davranışlarının olduğu, yeğeninin bir dönem evlerinde kaldığı, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek her iki tarafça açılan boşanma davalarının kabulüne, tarafların...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve tarafların eşit kusurlu bulunması nedeniyle kadının tazminat talepleri ile ziynet alacağının reddine karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının konusuz hale gelmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar Almanya'da anlaşmalı olarak Türk Kanunu Medenisinin 134/3. maddesi uyarınca boşanmışlar ve boşanmaya ilişkin karar 20.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Yabancı mahkeme kararı Türkiye’de 12.11.2009 tarihinde kesinleşen kararla tanınmıştır. Davacı kadın tarafından 21.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasında manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep edilmiştir. Manevi tazminat (TMK m. 174/2) talebinin evlilik birliği devam ederken gerçekleşen olaylara dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma kararı tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle artık manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep etmesi mümkün değildir....
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; A)-1- Davacı-karşı davalının manevi tazminat ile ziynet alacağı davasından kaynaklı vekalet ücreti dışındaki istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B)-1- Davacı-karşı davalının manevi tazminat ile ziynet alacağı davasından kaynaklı vekalet ücreti talebine yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Malatya 1....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ile ziynet ve eşya alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla, nafaka ve tazminat miktarları ile kişisel ilişki süresi, ziynet ve eşya alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet alacağının kabul ve reddine yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362...
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, İ.İ.K’nin 277 vd. maddelerine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında kesinleşmiş bir alacağın bulunmasının zorunlu olmasına, nafaka ve tazminat davalı ... tarafından ödendiğinin anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekili ve davalılar veki-inin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ve aşağıda dökümü yazılı 0.90.-YTL kalan onama harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 0.90.-YTL kalan onama harcın temyiz eden davalılardan alınması 26.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2014 NUMARASI : 2014/301-2014/663 Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Mahkemece; tarafların eldeki davayı açmadan önce anlaşmalı boşanma protokolü ile ziynet eşyaları konusunda anlaşmaya vardıkları, her ne kadar boşanma ve fer'ileri (nafaka, tazminat, velayet) bakımından anlaşmaya göre hareket edilemese de, ziynet eşyalarıyla ilgili olarak bu protokol hükümlerinin yok sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....