"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi ile para ve altın alacağı isteğine yönelik hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde davalı erkeğe borç olarak verdiği ziynet eşyası ile paranın da davalı erkekten iadesini talep etmiş ve bu isteğe ilişkin nispi harcı 03.07.2013 tarihli makbuz ile yatırmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; tazminat ve nafaka miktarı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı koca vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma, kusur, tazminat, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet ve çeyiz alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir"....
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”Aynı Yasanın 176/3.maddesine göre de; “İrat biçiminde ödenmesi sözleşme veya hakimin hükmüyle kararlaştırılan yoksulluk nafakası; Alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde; kendiliğinden kalkar.Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".Yoksulluk nafakasının boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile istenmesini engelleyen bir kanun hükmü yoktur. Ancak, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. Boşanma davasında mevcut olan davacıya nafaka bağlanması şartlarının; boşanma davasından sonra açılan nafaka davası tarihinde de mevcudiyetini koruması gerekmektedir.Somut olayda; davacının, boşanmadan hemen sonra, tanıklarının nişanlısı olarak beyan ettikleri kişiyle, evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşadığı; dosya içerisindeki fotoğraflardan ve ceza davası dosyasından anlaşılmaktadır....
verilmiş, davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tedbir nafakası, ziynet alacağı davası ve vekalet ücretleri; davalı-karşı davacı, kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarları, yoksulluk nafakasına artış oranı uygulanması talebi, asıl davadaki vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden istinaf yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesi kadının yoksulluk nafakasına artış uygulanması talebi hakkında karar verilmemesine yönelik istinaf talebi ile erkeğin ziynet alacağı davasına ve vekalet ücretine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda...
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, nafaka talebinin reddi, velâyet düzenlemesi ile ziynet alacağı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı yününden temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında birliğin devamına engel netilikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velayet düzenlemesinin kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddi kararının ve ziynet alacağı talebi hakkında verilen kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 4721 sayılı Kanun'un 6 ıncı, 166 ncı maddesi, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 222 inci ve 226 ncı maddeleri. 3....
Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; çocuklar yararına aylık 200’er TL tedbir-iştirak nafakasına, kadının ziynet alacağı yönünden ise aynen olmadığı takdirde bedeli olan 3.763,50 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde hükmedilen nafaka ve kabul edilen ziynet alacağı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde nafaka ve ziynet alacağı miktarlarının artırılarak hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından katılma yoluyla kusur belirlemesi, manevi tazminat, kadın yararına hükmolunan nafakalar, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise manevi tazminat ve nafaka miktarları ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Maddi ve Manevi Tazminat-Ziynet ve Eşya Alacağı-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, eşya, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.09.2013 günü temyiz eden davalı karşı davacı ... ile vekilleri gelmediler. Karşı taraf davacı karşı davalı ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 22.09.2021 günü temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....