Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "tarafların evlilik birliğinin davacı eşin az, davalı eşin ise ağır basan kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacının da karşılıklı hakaret, çocuklarına karşı ilgisiz davranma gibi eylemleri nedeni ile az da olsa kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; davalı kocaya yüklenen kusurların hangileri olduğu açıklanmamıştır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2019/148 ESAS 2021/85 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2018/600 ESAS 2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 03/03/2015 tarihinde buyana evli olduklarını, davalının sürekli huzursuzluk çıkardığını, cimri davranışlar sergilediğini, evliliğin başında söz vermesine rağmen müvekkili üzerine ev almadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya, davacı lehine 2000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ,80 bin TL maddi ve 80 bin TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

Dava ve karşı dava, taraflarca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 17/07/2019 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, müşterek çocuklarının olmadığı, taraflarca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda 28.09.2020 tarihli karar ile; Davacının TMK 166/4 maddesine dayalı fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasının ve terditli TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Davacı (erkek) istinaf dilekçesi ile, davalı tarafın ve tanıklarının iddialarının ortak hayatın kurulmuş olduğunu ispatlar nitelikte olmadığını, tarafların yaklaşık 15 yıldır ayrı yaşadıklarını, davacının yaptığı ziyaretlerin çocukların ihtiyaçlarını karşılamak niyetiyle olduğunu, ortak hayatı sürdürme niyetiyle olmadığını, TMK 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasında da evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunun kabulünün gerektiğini, eksik inceleme ile davanın reddedildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, ortak hayatın tekrar kurulamamış olması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesinde yeralan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davacı, koca tarafından 11.11.1998 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası; reddedilmiş karar 6.2.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Red kararında “.. davacı kocanın uzun süredir başka bir kadınla beraber yaşadığı, olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davalıya herhangi bir kusur izafesinin mümkün bulunmadığı…” kabul edilmiştir. İşbu dava 27.04.2004 tarihinde açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat-Ev Eşyası ve Katkı Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından yabancı mahkemede açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, taraflar evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmış ve boşanma 09.06.2006 tarihinde kesinleşmiştir....

      Davalının temyizi üzerine Özel Daire boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu halin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu gösterdiğini, davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.Aşağıda açıklanan nedenlerle bozma kararına katılamıyorum: Aralarında çıkan olaylar nedeni ile davacı kadın eldeki boşanma davasını açmıştır.Boşanma davasının açılması ile birlikte tarafların birlikte oturdukları konut ortak konut olmaktan,diğer bir anlatımla aile konutu olmaktan çıkmamaktadır.Taraflar boşanma davasına karşın bu konutu birlikte kullanmaya devam edebilirler.Aile konutunun boşanma davasının varlığına rağmen birlikte kullanılması davacının boşanmaya neden olan ve evlilik birliğini temelinden sarsan olaylara onay verdiği ve evlilik birliğini devam ettirmek niyetinde olduğunun kanıtı değildir.Bu düşünce kabul edildiği taktirde...

        Davalının temyizi üzerine Özel Daire boşanma davasından sonra da tarafların aynı evde birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu halin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, ortak hayatın sürdürülmesinin fiilen mümkün olduğunu gösterdiğini, davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur.Aşağıda açıklanan nedenlerle bozma kararına katılamıyorum: Aralarında çıkan olaylar nedeni ile davacı kadın eldeki boşanma davasını açmıştır.Boşanma davasının açılması ile birlikte tarafların birlikte oturdukları konut ortak konut olmaktan,diğer bir anlatımla aile konutu olmaktan çıkmamaktadır.Taraflar boşanma davasına karşın bu konutu birlikte kullanmaya devam edebilirler.Aile konutunun boşanma davasının varlığına rağmen birlikte kullanılması davacının boşanmaya neden olan ve evlilik birliğini temelinden sarsan olaylara onay verdiği ve evlilik birliğini devam ettirmek niyetinde olduğunun kanıtı değildir.Bu düşünce kabul edildiği taktirde...

          DAVA TARİHİ : 10/12/2018 DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 28/02/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı davacı vasisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İzmir 9....

          UYAP Entegrasyonu