Davacı-karşı davalı erkek tarafından fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK m. 166/4) olarak, davalı- karşı davacı kadın tarafından ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) olarak karşılıklı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece her iki davanın kabulüne karar verilmiştir....
Oysa dinlenen davacı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bir kısım vakıalardan sonra ise evlilik birliğinin devam etmiş olması sebebiyle taraflarca bu vakıaların affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir. VI....
Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. .../... 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Davacı-davalı kadın tarafından açılan dava Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalıdır. Türk Medeni Kanununun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ( HMK m. 26/1). Ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.03.2015 gün ve 19969- 4436 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davalı birleşen davacı erkek dava dilekçesinde zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı-birleşen davacı erkeğin zina sebebine dayalı talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru değil ise de; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.03.2015 gün 2014/19969 esas - 2015/4436 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Eminoğlu Plaza No:14 K:4 Ofis No:36 Bayraklı/ İZMİR DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma DAVA TARİHİ : 13/11/2017 İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/03/2021 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların TMK'nun 162. maddesinde yer alan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanmalarına, mahkeme aksi kanaatte ise davalının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, çocuk lehine 1.000,00...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/1,2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). (1) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2)....
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
un anlatımları, davalının delil listesi ekinde sunduğu mesaj kayıtları ile fotoğraflar birlikte ele alındığında erkeğin evliliğin son dönemlerinde bu kapsamda erkeğin kadına nazaran daha ağır olduğu, ağır kusurlu olmasına rağmen hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olarak davacının kendi ağır kusurunun varlığına karşın işbu boşanma davasını dercettiği, ancak bu haliyle açılan davanın reddinin gerektiği, kadının usulüne uygun açtığı karşı dava veya birleşen boşanma talepli davasının bulunmaması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının daha ağır kusuruna rağmen tarafların boşanmalarına hükmedilemeyeceği, daha hafif kusurlu davalının davacının açtığı boşanma davasına itiraz hakkı bulunduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davacının yoksulluk nafakası talebi bulunmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın boşanma ile sonuçlanmaması ve cevap dilekçesi...
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2017/862 ESAS - 2019/1037 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 20/02/1998 tarihinde evlendiklerini, müşterek 28/11/1998 doğumlu Dilara isimli çocuklarının bulunduğunu, davacının önceki evliliğinden 3 çocuğunun olduğu, davalının da önceki evliliğinden 3 çocuğunun olduğunu, her iki tarafın da bu durumu bildiğini, davalının müvekkilinin çocuklarını istemediğini, onur kırıcı şekilde davrandığını, asılsız ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin...