Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 02/08/2011 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 01/01/2012 d.lu Yekta ile 01/05 /2015 d.lu Mert Boran isimli müşterek çocuklarının olduğu, erkek tarafından adli yardım talepli olarak evlilik birliğinin karşı eşin kusurlu davranışları ile temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunarak boşanma davası açıldığı, kadın tarafından da yasal süre içerisinde cevap ve karşı dava dilekçesi ile karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunularak boşanma davaları açıldığı, açılan davanın Mersin 4....
Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında "......
Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya karar vermek için (TMK m.166/1- 2) davalının az da olsa kusurlu bulunması gerekir. Davalı için kusur sayılabilecek tüm davranışlar affedildiğine göre davalı kusursuzdur. O halde, mahkemece davacı erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yerde davanın kabulü doğru bulunmamıştır." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 12/02/2018 tarihli 2016/11205 Esas sayılı ilamı) TMK.'nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir....
Maddesi gereğince pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Birleşen dosya yönünden; Davalı Birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- birleşen dosya davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davalı birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 45.000,00- TL maddi tazminatın davacı - birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı - birleşen dosya davacısının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davalı - birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/2 maddesi uyarınca 40.000,00 TL manevi tazminatın davacı- birleşen...
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine (TMK m.164) yönelik davaya karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ve davalı-karşı davacı kadının velayetin geçici olarak düzenlenmesi ve tedbir nafakası isteğine ilişkin davasının da karşılıklı açılan boşanma davaları ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin terke dayalı boşanma davasının kabulüne, davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş, ortak çocuğun boşanmadan sonraki velayeti, kişisel ilişki ve nafakalar hakkındaki hüküm, kadının birleşen tedbiren velayet ve nafaka davasında karara bağlanmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan ve ıslah ile terditli dava haline dönüştürülerek öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edilen birleşen davada kadının zinasının sübut bulup bulmadığı, zinanın sübut bulduğu kabul edildiği takdirde davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması halinde erkeğin eşinin fiilini affedip affetmediği, birleşen boşanma davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü, 355 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının davası evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ve akıl hastalığı nedenine (TMK m. 166/1 ve TMK m. 165) dayanmaktadır. Ancak mahkemece taraflar eşit kusurlu bulunarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 . maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ve hüküm sadece davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalının akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı görülmektedir. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle kadına kusur yüklenemez. Böyle olunca da, kadının kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden” sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde; davacı- davalı erkeğin iş yerinde çalışan başka bir kadınla gönül ilişkisi olduğu ve bu şekilde evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunun sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde davacı birleşen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... yargılama sırasında reşit olmakla velâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı birleşen dosya davalısı tarafından davalı birleşen dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davalı birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadın yararına mahkememizin 04/06/2021 tarihli...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2019 NUMARASI : 2017/899 ESAS - 2019/468 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, lehine 750,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl davacı kadının kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....