O halde, davalı kadın tarafından hüküm boşanma yönünden istinafa konu edilmeyip, boşanma bölümü kesinleştiği halde bölge adliye mahkemesince davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 30.01.2020 (Per.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı-davacı kadının boşanma davasının reddine, ... kocanın boşanma davasının kabulüne dair verilen 25.02.2013 tarihli hüküm, koca tarafından tedbir nafakası yönünden, kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 04.11.2013 tarihli ilamı ile “.....davalı - karşı davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, ilamın sonuç kısmında ise “bozma sebebine göre, yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen davacı-karşı davalı kocanın boşanma davası ve fer’ilerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” şeklinde belirleme yapılmıştır. Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm tamamen ortadan kalkmıştır....
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi tarafların anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple karşılıklı açılan boşanma davaları hakkında usulüne uygun şekilde toplanan deliller değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2017 (Çrş.)...
Bu halde davacı kadının boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından her iki dava yönünden, davacı-davalı (koca) tarafından ise velayetler ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı (koca) tarafından 17.01.2012 tarihinde, davalı-davacı (kadın) tarafından da, 10.02.2012 tarihinde açılan boşanma davaları, kocanın davası üzerinde birleştirilmiştir. Böyle bir durumda birleştirilen davaların her biri, bağımsız niteliğini korur, bunun sonucu olarak da mahkemece birleştirilen davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Gerekçeli kararın hüküm kısmında kocanın boşanma davası kabul edilmiş, kadının boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmayarak tazminat taleplerinin reddi ile yetinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (...) tarafından, her iki boşanma davası ve fer'ileri ile nafaka miktarı yönünden, davalı-davacı tarafından ise velayet, kişisel ilişki, lehine hükmedilen manevi tazminatın miktarı ve diğer taraf lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı (...)in, davacı-davalı (...)ye şiddet uyguladığı yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı kadın da boşanma davası açmakta haklıdır....
Hal böyle olunca davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının da kabulüyle (TMK.md. 166/1) boşanmaya hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılan boşanma davasının reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kadının reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraflarca açılan her iki boşanma davası ve fer’ileri yönünden yeniden ve birlikte hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden, tarafların davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası ve fer'ilerinc yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.09.2015(Pzt.)...
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HMK md. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2016 (Pzt.)...
Aile Mahkemesi TARİHİ :13.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/650 Karar no:2014/673 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kendi davası, karşı boşanma davası ve boşanmanın fer'i hükümleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı (kadın)'ın, yabancı bir erkekle el ele görüldüğü, bu suretle güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında koca boşanma davası açmakta haklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı-davacı erkek kusurlu, davacı-davalı kadın kusursuz kabul edilerek davacı-davalı kadının boşanma davası kabul edilip, davalı-davacı erkeğin boşanma davası reddedilmiştir. Ne var ki; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında, davacı-davalı kadının da eşini annesiyle oturmaya zorladığı ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Her iki taraf da boşanma isteğiyle dava açtığına göre, erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiştir....