Dosya incelendiğinde; davacı kadının dava dilekçesinde boşanma isteminin yanında ziynet alacağına yönelik talebinin de bulunduğu, mahkemece hüküm fıkrasında boşanma davasının reddine karar verildiği, ziynet alacağı yönünden olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmadığı gibi, bu talep yönünden bir gerekçe de yazılmadığı, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı tarafın istinaf sebepleri ile davacı tarafın sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, davacının ziynet alacağı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar vermek suretiyle Anayasa'nın 141 ve HMK.'nın 297 maddesine uygun ve dosya kapsamı ile uyumlu şekilde yargısal denetime elverişli gerekçe yazılmak suretiyle karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, Elazığ 3....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Mehmet ile müvekkilinin 08.07.2020 tarihinde evlendiklerini, evlilik sırasında mehir senedi düzenlendiğini, senede göre davalıların 30.000,34 XX 753 gram altın ve çeyiz eşyasını mehir olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, davalı Hacı Hasan'ın kefil sıfatıyla senette imzasının bulunduğunu, taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, mehir senedinin muacceliyet kesbettiğini belirterek senede konu ziynet eşyası ve tazminatın davalılardan tahsiline, davalılar adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Hacı Hasan vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, kefaletin şekil şartlarının oluşmadığını, kaldı ki müvekkilinin mehir senedine dayalı olarak davacıya bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
mehir senedinde belirtilen altınların bozdurularak harcandığı anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince 27/11/2018 tarihinde ziynet eşyaları talebinin boşanma davasından tefrikine karar verilmiş, dava 2018/922 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülmüştür. Boşanmaya yönelik talep Bakırköy 7.Aile Mahkemesinin 2018/181 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan boşanma davası ile birleştirilmiştir. Davacı vekili 03.10.2019 tarihli dilekçe ibraz ederek bilirkişi raporunda takı değerinin 65.060,00 TL olarak belirlendiğini, dava değerini artırmak için süre verilmesini talep etmiş, 05.12.2019 tarihli dilekçesi ile de dava değerini 64.060,00 TL artırarak 65.060,00 TL 'ye çıkarttıklarını beyan ederek, ıslah harcı olarak 1.125,00 TL ıslah harcını yatırdığı anlaşılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen 11/10/2017 tarihli mehir senedi ile taahhüt edilen 1 adet set, 22 ayar 120 gram bileziğin hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi: Davacı ıslah dilekçesi ile vakıa ıslahı yapmak sureti ile mehir senedine konu ziynet eşyalarının düğünden sonra davalının annesi tarafından çalınabileceği gerekçesiyle müvekkilinden alındığını, davalının da bu durumu onayladığını, altınların annesine verilmesini istediğini fakat altınların daha sonra müvekkiline iade edilmediğini belirtmiştir....
Dava; ziynet eşyalarının değerinin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında görülen boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Kişisel malların, bu nitelikte oldukları kanıtlanması koşuluyla geri istenebilmesi için, mal rejiminin sona ermiş olması gerekmez. Başka bir ifade ile ziynet eşyası davasının görülebilmesi için boşanma davasının kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. "Davalının bunları iade edilmemek üzere davacının rızası ile verdiğini kanıtlayamadığı, buna göre davacı tarafından varlığı ve bozdurularak harcandığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/4538 Esas 2019/9313 Karar) Somut olayımızda; yukarıda yazılı Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, dosya kapsamında toplanan delillere göre davacının iddia ettiği gibi ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde harcandığı tanık beyanlarıyla ortaya konulmuştur....
, dolayısıyla 50 gram mehir altını yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı ancak her ne kadar davalı Huriye yönünden 50 gram mehir altınının ifa edildiği, 100 gram mehir altını yönünden ise Huriye'nin senedi kefil olarak imzaladığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı Huriye'nin 50 gram mehir karşılığı takılan 3 adet bileziği diğer davalı ile birlikte harcadıklarını boşanma dosyasında kabul ettiği, hiç takılmayan 100 gram mehir altını yönünden her ne kadar davalı Huriye senedi kefil olarak imzalamış ise de, davalı Huriye'nin süresinde adi kefalet definde bulunmadığı, dolayısıyla bu definin mahkeme tarafından re'sen nazara alınamayacağı, hal böyle olunca davalı Huriye'nin takılıp harcanan ve takılmayan mehir altınları yönünden sorumlu olduğu, bu nedenle mirasçı sıfatındaki dahili davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik davalının istinafının reddine, dahili davalılar yönünden...
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı eş Mustafa arasında boşanma davalarının derdest olduğunu, diğer davalı Ramazan'ın ise davacının eşinin babası olduğunu, davalılar tarafından davacıya mehir senedi ile taahhüt edilen ancak teslim edilmeyen 680 gram altının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan, mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Zira Yargıtay 3....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedindeki eşya ve altınların tamamının düğün sırasında alındığını, davalının 100 gram 22 ayar bileziğe el koyarak harcadığını, diğer eşyaların ise müşterek hanede davalıda kaldığını belirterek ziynet ve eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 89.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalının mehir senedi nedeni ile hiçbir borcunun bulunmadığını, zira davacı tarafından düzenlenen 26/10/2017 tarihli ibraname ile davacının, davalıyı mehir senedi nedeniyle ibra ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....
İleri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ile asıl ve birleşen boşanma davaları usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı-karşı davacının vekalet ücretlerine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyasının tarafına verilmesini talep ederek ziynet eşyası yönünden tam eda davası açmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ziynet eşyalarına ilişkin açıklamada ziynet eşyası alacağı davasını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiş ise de dava türü ıslah ile değiştirilemez. Davacı vekilinin ziynet eşyalarını açıkladığı dilekçe de altınların değeri 10.000,00_TL belirlenmiş olup bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları bedellerinden fazla olduğu görülmüştür ....