Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar bağımsız olarak açılan ziynet alacağı davalarında HMK md. 9'da düzenlenen genel yetki kuralları gereği yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi ise de bunun kesin yetki kuralı olmayıp ziynet eşyası davasının boşanma ile birlikte açılması halinde boşanma davasında yetkili olarak belirlenen mahkemelerin ziynet eşyası davasında da yetkili sayıldıklarını, eldeki ziynet alacağı davasının da boşanma davası ile birlikte açılmış olup daha sonra yerel mahkemenin boşanma hususunda karar vererek ziynete ilişkin taleplerini boşanma dosyasından tefrik edip ayrı bir esas kaydedildiğini, eldeki davanın boşanma davası ile birlikte açılmış bir dava olduğundan, boşanma davasında yetkili mahkemenin işbu ziynet alacağı dosyasında yetkili olduğunu, yerel mahkemenin tefrik kararı vermesinin mahkemenin yetkisini kaldırmayacağını, boşanma davasında ise yetkili mahkemelerden birinin de eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi olduğunu,...
davacı kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne, kadının velayet davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve davacı-k.davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ile "karşı boşanma ve ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm,davacı-davalı koca tarafından; 5.6.2012 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin taraflardan ...'un açtığı boşanma davasının reddine, taraflardan ...'un açtığı karşı boşama ve ziynet alacağı davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve ziynetlerin tahsiline ilişkin 10.3.2011 gün 2009/213 esas, 2011/169 karar sayılı kararı davacı-karşı davalı her üç dava yönünden temyiz etmiş; Dairemizce kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden eksik nispi peşin harcın tamamlanması için dosya mahkemesine iade edilmiş; diğer temyiz itirazları incelenmemiştir. İade üzerine makemece temyiz eden davacı-karşı davalı vekillerinden Av. ...'...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde, tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 23.11.2015 tarihli kararıyla ziynet alacağının reddine ilişkin hüküm onanmış, boşanma davaları yönünden ise hükmün bozulmasına karar verilmiş, tarafların karar düzeltme talebi ise reddedilmiştir. Bozmadan sonra yapılan yargılama sonucu, ziynet alacağı davasının kesinleştiği nazara alınmadan, yeniden ziynet alacağı davasının reddine ve ziynet alacağı davasında davalı-karşı davacı erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ve "ziynet alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadının kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile kocanın reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2012 (Çrş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek mirasçıları tarafından, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla boşanma hükmü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı karşı davacı erkek mirasçılarının ziynet ve çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; kabul edilen ziynet alacağı 17.305,00 TL ve çeyiz alacağı miktarı ise 3.765,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL.'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının karar tarihinden sonra henüz boşanma hükmü kesinleşmeden 10.03.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. ......... sona erdiğinden her iki boşanma davasının da konusu kalmamıştır....
Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Tarafların boşanmayı gerektirecek kusurlu başkaca bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, her iki tarafın boşanma davalarının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı halen de erkeğin ailesinin evinde olduğu iddia edilerek ziynet talebinde bulunulmuş; davalı-davacı erkek ise talep edilen ziynetlerin miktarının yanlış olduğunu, miktarın mal bildiriminde görüleceğini ve ziynetlerin, eşin ve çocuğun tedavisi için harcandığını, bir kısmının ise kadının rızası ile katıldıkları düğünlerde hediye ettiklerini savunmuştur....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Dava, anlaşmalı boşanma davası (TMK m.166/3) olarak açılmış, anlaşma sağlanamaması üzerine dava çekişmeli boşanma davasına (TMK m.166/1-2) dönüşmüştür. Davacı kadın çekişmeli boşanma dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında ziynet ve çeyiz alacağı talebinde de bulunmuştur. Ziynet ve çeyiz alacağı boşanmanın feri (eki) niteliğinde değildir. Davacı kadının bu talepleri yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ziynet ve çeyiz alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile iştirak nafaka miktarı ile ziynet alacağının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan ziynet alacağının miktarı 19.404,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....