Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Tarafların boşanmayı gerektirecek kusurlu başkaca bir davranışı da kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, her iki tarafın boşanma davalarının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığı halen de erkeğin ailesinin evinde olduğu iddia edilerek ziynet talebinde bulunulmuş; davalı-davacı erkek ise talep edilen ziynetlerin miktarının yanlış olduğunu, miktarın mal bildiriminde görüleceğini ve ziynetlerin, eşin ve çocuğun tedavisi için harcandığını, bir kısmının ise kadının rızası ile katıldıkları düğünlerde hediye ettiklerini savunmuştur....
İlk derece mahkemesince kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle verilen ikinci kararda kesinleşen boşanma kararı hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadının ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen ikinci karara karşı davacı-davalı erkek, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davası yönünden davalı-davacı kadın, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
, ç-) Davacı kadının boşanma davası için yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d-) Davalının boşanma davası için yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, e-) Boşanma davası için peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacı kadından tahsili ile hazineye irat kaydına, 2- ) Davacının ZİYNET ALACAĞI davasının REDDİNE, a-) Reddedilen ziynet alacağı davası için, reddedilen miktar olan 74.078,07 TL üzerinden AAÜT'ne göre hesaplanarak davalı erkek lehine tayin ve taktir edilen 10,430,15 TL vekalet ücretinin davacı kadından alınıp davalı erkeğe verilmesine, b-) Davacı kadının ziynet alacağı davası için yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, c-) Ziynet alacağı davası için peşin olarak alınan 1.316,29 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.261,89 TL harcın karar kesinleştiğinde talep haline davacı kadına iadesine, ç-) Davalının ziynet alacağı davası...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, "yakamdan düş artık, seni istemiyorum, git başka biriyle evlen, belki bir kaç kuruş edersin" diyerek hakaret ettiği ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Somut olayda mahkemece 39.390 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda 1....
Somut olayda 3.405 TL ziynet ve eşya alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet ve eşaya alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, boşanmanın ferileri ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanunu'nun 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Somut olayda mahkemece 11.865,40 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....