İş bu davada Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, bu madde gereğince boşanma talep edilmiş olması gerekir Dosyamızdaki somut olayda, Türk Medeni Kanunun 166/son maddesine ilişkin bir boşanma talebi yoktur. Bu nedenlerle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu düşünüyorum....
Davalı- karşı davacı erkek ise her iki boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz etmiştir. Erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez. Bu bakımdan erkeğin, kendi boşanma davasının reddine ilişkin katılma yoluyla temyiz talebinin açıklanan sebeple reddine karar vermek gerekmiştir 2-Davacı-karşı davalı kadının yatılı kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı erkeğin ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından eski hale getirme talebinde bulunularak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yargılaması sonucunda; boşanma davası ve fer'ilerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmeden 08.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı erkek vekili, 02.04.2018 tarihinde eski hale getirme talebinde bulunmuş, dilekçesinde; erkek vekilinin davayı takip etmediğini, bu sebeple yasal süreler içinde yapılması gereken işlemleri yapamadığını, hak kaybına uğradığını ayrıca tebligatların usule aykırı olarak tebliğ edilmiş olduğunu, erkeğin boşanma hükmüne ilişkin gerekçeli karardan 22.03.2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davalının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı ve kabul edilen ziynet alacağı için faize hükmedilmemesi; davalı-karşı davacı tarafından ise, kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı yararına hükmedilen tazminatların miktarı, kendi manevi tazminat isteğinin reddi, ziynetler ve karşı dava açısından hükünı kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-karşı davacı...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından boşanma hükmündeki maddi hata, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesinin 18/7/2017 tarihli ilk kararına karşı taraflarca boşanmanın ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, karşılıklı boşanma davaları için ayrı ayrı kusur belirlemesi yapılıp ayrı ayrı hüküm kurulduğundan bahisle, mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden önceki boşanma davasının, kadının kusurlu davranışının ispatlanmadığı gerekçesiyle mahkemece reddine karar verildiği, eylemli ayrılık döneminde ise kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında ilk boşanma davasını açarak, boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmakta iken kusur belirlemesi yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Taraflar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/ 2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında devam eden boşanma davası bulunduğu saptanmış olup bu boşanma davasının açılmasıyla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve HGK'nun 27.06.2012 tarih 2012/ 8-268 Esas, 2012/420 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere boşanma davası bekletici mesele yapılmalıdır. Bu halde boşanma davasının olumlu sonuçlanması durumunda TMK'nun 214/2. maddesindeki yetki şartı da gerçekleşmiş olacağından mahkemece ......
Bu durumda, kadın tarafından açılan boşanma davasının da kabulü gerekirken, reddi doğru değildir. Ancak, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle usulen kesinleşmiştir. Bu durumda kadının boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.09.2015 günü temyiz eden davalı-davacı ... ... geldi. Karşı taraf... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....