"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, reddedilen kendi boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, "davacı-karşı davalı erkeğin başka bir kadınla yaşadığı, bu ilişkiden bir çocuğun olduğu, sadakatsiz davrandığı bu sebeple kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceği" gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin 26.06.2014 tarihinde boşanma davası açtığı, davalı-karşı davacı kadının ise 14.07.2014 tarihinde karşı boşanma davasını açtığı, davalı-karşı davacı kadının yargılamanın devamı sırasında 22.09.2014 tarihinde açtığı boşanma davasından feragat ettiği ve bu sebeple kadının boşanma...
Karşı Oy; Sanıkların boşandıklarına dair boşanma tarihlerini gösteren nüfus kayıt örnekleri dosyada mecvut olup, boşanma tarihi konusunda tereddüt yoktur. Mevzuatta anlaşmalı boşanma hakkı tanınmış olup, boşanmanın hangi gerekçeye dayandığını hakimin araştırma yetkisi bulunmamaktadır. Gerekçesiz olarak boşanma hakkı tanındığına, boşanmış kişilerin birlikte oturmalarına yasal engel olmadığına ve sanıkların maaş almak için boşanmalarında hile sayılacak bir yalan bulunmadığına göre; geçerli bir boşanmadan sonra birlikte oturan eşlerin Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan maaş almaları ancak yasal bir düzenlemeyle engellenebilir. Nitekim SSK 2008 yılı itibariyle bu düzenlemeyi yapmış bulunduğundan haksız alınan maaşların geri alınması mümkün olmuştur. Somut olayda; dolandırıcılık suçunu oluşturacak hile unsuru bulunmadığından beraat kararı yerindedir. Boşanma kararının dosyada olup olmaması hükme tesir etmeyecektir....
karar verilmiş, bu karar davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine Dairemizin 20.3.2017 gün ve 2015/24047 esas 2017/2974 karar sayılı ilamı ile "davacı-karşı davalı kadının da, davalı-karşı davacı erkeğe aşağılayıcı konuştuğu ve annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığı davalı-karşı davacı erkekte olsa da, davacı-karşı davalı kadının az da olsa kusurlu olduğu ve erkeğin davasının da TMK'nın 166/2. maddesi koşullarının oluştuğu, davalı-karşı davacı erkeğin davasının da kabulü gerektiği ancak erkeğin, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmünü temyizin kapsamı dışında bırakarak boşanma hükmünün usulen kesinleştiği, erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusunun kalmadığı bu nedenle boşanma talebi ile ilgili konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi ve haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle ilgili karar verilmek üzere bozulmuş,...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kendisinin reddedilen, erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; zinaya dayalı boşanma talebinin reddi, tazminatların miktarı ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04/03/2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... Durakan geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince tarafların boşanma ve mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda anlaşmalarına dayanılarak boşanmalarına karar verilmiştir. Bu maddede öngörülen şekil ve şartlara uygun olarak tarafların "irade birliğini” esas alan bir boşanma kararı, taraflarca temyiz edilmesi halinde, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmanın bozulduğu, bu halde tarafların boşanmaya esas alınan irade beyanlarından birlikte döndükleri, böyle bir durumda davanın “çekişmeli boşanma” olarak görülmesi gerektiği kabul edilebilir. Taraflardan yalnızca birinin temyizi, “davaya son veren bir taraf işlemi” niteliğinde olmadıkça ve diğer yasal bozma sebepleri (HUMK m. 428) bulunmadıkça, boşanma kararını bozmaz....
Davacı (kadın) bu davada tazminat ve nafaka talebinde bulunmamıştır. Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından, kadının boşanma davası yönünden, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı (koca) tarafından açılıp, feragat sebebiyle reddedildiği anlaşılan ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/1201 esas numaralı dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2015 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (Yunus Emre) tarafından, diğer tarafın kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, davalı-karşı davacı (...) tarafından ise, davacının boşanma davası, davalı-karşı davacı lehine hükmedilen tazminatlar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ... 1. Aile Mahkemesinin 2013/935 esas, 2013/914 karar sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2015(Çarş.)...
Karşı davadaki talep, dava şartları ve sair hususlar asıl davadan bağımsız olarak araştırılarak ve yargılama sonucunda her talep ile ilgili verilecek olan karar hüküm fıkrasında açıkça gösterilecektir. Yukarıda açıklandığı gibi, asıl dava ile karşı dava dosyasındaki tüm talepler ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, asıl dava dosyasında boşanma kararı verildiğinden bahisle davalı tarafından açılan karşı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yine yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı (koca)'nın daha önce açtığı ve reddedilen boşanma davasının gerekçesine göre; eşine ayrı ev açmayarak ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı ve eşini istemediğini belirterek davalı eşini ailesinin yanına bıraktığı ve tanık Hanife'nin beyanına göre de eski eşi ile birlikte yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği anlaşılmaktadır....
Kadın eşin boşanma davasında verilen boşanma kararı, karar düzeltme isteminin ret tarihi olan 31.01.2013 tarihinde kesinleşmiş duruma gelmiştir. Dolayısıyla taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadırlar. Bu uygulama sonucu erkek eşin sürdürebileceği boşanma davası da kalmamıştır. Yapılacak iş; Erkek eşin karar düzeltme isteminin kabulü ile anlaşmalı boşanma kararının erkek eşin anlaşmayı bozduğu gerçeği gözönünde bulundurularak kadın eşin boşanma davasının da kabulü yönünden bozularak her iki davanın çekişmeli boşanma davası olarak devamına olanak sağlanmasıdır....