Bu durumda, davacı-davalının boşanma davasının reddine, davalı-davacının karşılık boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken, deliller yanlış değerlendirilerek, davacı-davalının davasının kabulü, davalı-davacının karşılık boşanma davasının ve tazminat istemlerinin reddi doğru olmamıştır. Ne var ki, davacı-davalının boşanma davasının kabulü temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, yanlışlığa değinilmekle yetinmek gerekmektedir. Ancak, davalı-davacı, reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat taleplerine ilişkin hükmü temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki kusur durumu henüz kesinlik kazanmamıştır. Davanın açıldığı tarihte görevli olan aile mahkemesinin görevi devam etmektedir. Mevcut duruma göre davacı-davalı tam kusurlu, davalı-davacı kusursuzdur....
Görüldüğü üzere anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile olanaklıdır. O halde mahkeme kararında eşlerin “davacı-davalı” ve “davalı-davacı” biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....
Mahkemece; erkeğin karşı boşanma davası hakkında, "kadının boşanma davasında boşanma hükmü verildiği" gerekçesiyle "karar verilmesine, yer olmadığına" karar verilmiştir. Kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma kararı kesinleşmedikçe, erkeğin karşı boşanma davasındaki boşanma talebi hukuki varlığını devam ettirir ve konusuz hale gelmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; her iki boşanma davasının esası hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Bu husus nazara alınmadan, kadının davasında boşanma kararı verildiği gerekçesiyle erkeğin boşanma davası hakkında yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı ise de; ne var ki kadının kabul edilen boşanma davası temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olmakla erkeğin boşanma davasının konusu kalmamıştır....
Karar düzeltme isteği üzerine yapılan incelemede, davacı-davalı kadının temyiz dilekçesinde açıkça davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulünü de temyiz ettiği anlaşılmıştır. Ne var ki ilk incelemede, bu durum gözden kaçırılmış ve hükmün erkeğin boşanma davası yönünden bozulması gerekirken, bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Öte yandan, davalı-davacı erkek karar düzeltme isteğinde bulunmadığından davacı-davalı kadının boşanma hükmü kesinleşmiş olduğuna göre, erkeğin boşanma davasında boşanma istemi konusuz kalmıştır. Ancak konusuz kalan davada dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bir karar verilmesi gerekir. Davalı-davacı erkeğin boşanma davası hakkında açıklanan yönde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Karara karşı davalı-davacı erkek bu sefer kadının kabul edilen davası ile aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince, daha önceden verilen kaldırma kararının her iki dava yönünden hükmün tümünü kapsamasına rağmen, boşanmanın kesinleştiğinden bahisle sadece boşanmanın ferileri hakkında hüküm kurulmuş olmasının kanuna aykırı olduğu, erkeğin tefrik edilen davasından sonra kadının boşanma davası yönünden tüm deliller toplanarak yeniden hüküm kurulmak üzere karar kaldırılmış ve ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince her iki tarafın da boşanma davalarının kabulüne karar verilerek, kadın lehine 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönleriyle istinaf edilmiştir....
Ne var ki, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü, erkek tarafından temyiz edilmediğinden boşanma gerçekleşmiş, erkek tarafından açılan boşanma davasındaki boşanma talebinin esası hakkında gelinen bu aşamada bir karar verilmesine artık gerek kalmamıştır. O halde erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından "bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar vermek ve davalı-davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu gözetilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücreti konusunda (HMK m. 331/1) hüküm kurulmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen terk hukuki sebebiyle boşanma isteminde bulunmuştur. Davacı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1). Mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında herhangi bir kanun maddesi belirtmeksizin davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Davacı zina hukuksal sebebi ve genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açmış olduğundan, bu durumda mahkemece davacı-davalı kadının ileri sürdüğü her iki hukuksal boşanma sebeplerinin de bulunup bulunmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeninden hüküm kurulması zorunlu hale gelen esas ve karşı dava ve fer'ilerine yönelik tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2018(Çrş.)...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Kocanın "boşanma" ve "birleşen boşanma", kadının "karşı boşanma" ve "birleşen boşanma" davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kadının karşı boşanma davasındaki kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2013 (Pzt.)...
tarafından kadının sonradan açılan birleşen boşanma davasına karşı boşanma davası açtığı da anlaşılmıştır....