"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise boşanma davasının reddi ile kadının kabul edilen ziynet alacağı ile kendi reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların boşanma davalarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alındığını ve iade edilmediğini, ziynetlerin aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı ve reddedilen tazminat miktarları üzerinden lehine vekalet ücreti verilmemesi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışının kanıtlanamadığının, boşanma davalarında vekalet ücretinin, davada asıl talep olan boşanma talebinin kabul veya ret durumuna göre takdir edildiğinin, boşanma davası içinde istenen boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin kabul veya ret durumu ile...
Olayda, davacı ve davalı taraflar 25.08.2005 tarihinde evlenmişler, 24.11.2006 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Anlaşmalı boşanma davasında maddi manevi tazminat, nafaka, yargılama giderleri talep edilmemiş olması o davadaki haklara ilişkin olduğundan, bu davada davacı tarafından talep edilen ziynet eşyalarının, anlaşmalı boşanma davasının maddi, manevi sonucu olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının dava açarak ziynet eşyalarını davalıdan istemesi konusunda yasal bir engel yoktur. Öte yandan davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanı ile ispat edememiştir....
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, boşanma ve fer’ileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık, ziynet alacağı yönünden ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Temyize konu ziynet alacağı miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından kadının ziynet alacağı talebi hakkında tesis edilen karar kesindir. Açıklanan sebeple tarafların, kadının ziynet alacağı talebi hakkında tesis edilen karara yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarına incelenmesine gelince ; Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince kadın tam kusurlu kabul edilerek kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne ve boşanmanın fer’ilerine hükmedilmiş; İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı erkek tarafından tazminat miktarları ve velayet yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden istinaf edilmiştir....
Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafta kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının kadının üzerinde olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu durumun aksini ispat yükü altında olan davacı kadının iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı iddiasını ispat için tanık delili ve boşanma dava dosyasına dayanmıştır.Davacı tanıklarından Hüseyin, ...'nun babası ile davacıyı almaya gittiklerini ,üzerinde hiçbir ziynet eşyası olmadığını,boşanma davası devam ederken ...'nun eşyalarını almak için tarafların evine gittiklerini, kamyona eşyalar yüklenirken ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı davaları reddedildiğine göre, reddedilen miktar üzerinden davacı davalı erkek yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru olmamıştır. 3-Davalı-davacı kadın birleşen boşanma davası ile birlikte eşya ve ziynet alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı asıl 22.02.2015 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin feragat sebebi ile reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarınır incelenmesine gelince; Karşılıklı boşanma ( TMK m. 166/1) ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine 300 TL tedbir nafakası, 10.000 TL toplu yoksulluk nafakasına...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri ile kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesinin hükmüne davalı erkek tarafından kadının kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, erkeğin kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı erkek tarafından boşanma ve ferileri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Somut olayda davalı-karşı davacı kadın tarafından 47.378,00 TL ziynet alacak bedeli talep edilmiş olup, 20.750,00 TL ziynet alacağı talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağının reddedilen (26.628,00 TLTik) kısmına ilişkin olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk Umut’un inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....