Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....

olmadıklarını, tanık beyanlarına göre orada 15 adet çeyrek altın ve 2 adet de bilezik takıldığını, geçimsizlikten dolayı Bolu Aile Mahkemesi'nin 2018/95E sayılı dosyası ile açılan boşanma davasının halen devam ettiğini, bu sürede, davacı ortak konuttan ayrılarak ailesinin evine yerleştiğini ve yanına sadece kıyafetlerini aldığını, düğünde takılan ziynetlerini ise, ortak yaşadığı konutta bıraktığını, davalı eşten düğünde takılan ve kendisine ait olan ziytenlerinin iadesini istemiş ise de bu konuda herhangi bir yanıt alamadığını, öncelikle davacının adli yardım talebinin kabulü ile davacıya ait 38 adet ziynet eşyasının iadesi ve teslimine, olmadığı taktirde bedelinin ödenmesine, ayrıca davalının mal kaçırma ihtimaline binaen taşınır ve taşınmaz varlıklarına ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça her iki boşanma davası, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ve bu davada yargılama giderleri, davalı - karşı davacı tarafça kusur belirlemesi, müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı ve faiz işletilmemesi ile bu davada kadın aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, manevi tazminat, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, reddedilen dava yönünden davalı-davacı kadın lehine vekalet ücretine, davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, manevi tazminata, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden vekalet ücretine, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesine, yargılama giderlerine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, davanın açılış tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma ve ziynet eşyası iadesi isteğine ilişkindir. Davanın 30.03.2012 tarihinde ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde açıldığı, Mahkemece 18.02.2014 gün ve 2013/378 esas, 2014/76 kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik üzerine dava dosyasının yetkili ... 11. Aile Mahkemesine gönderildiği ve ... 11. Aile Mahkemesi'nin 28.06.2016 gün ve 2014/798 esas, 2016/404 kararında dava tarihinin sehven 01.12.2014 yazıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

      Ayrıca ziynet eşyalarının değerlerinin dava tarihi itibarıyla hesaplanması gerekirken düğün tarihi ve bilirkişi incelemesinin yapıldığı tarih itibarıyla hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetli olmadığı gibi ziynet eşyalarının hüküm fıkrasında değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi de yanlış olmuştur. O halde, ziynet alacağı davasının yalnızca 5 adet (22 ayar toplam 85 gram) bilezik ve 12 adet çeyrek altın yönünden dava tarihi itibariyle değerleri hesaplanmak suretiyle denetime elverişli şekilde bilirkişi raporu alınarak ve değerleri hüküm fıkrasında ayrı ayrı gösterilerek kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı kadın tarafından talep edilmeyen ziynet eşyasına hükmedilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....

          tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, 11- Boşannma yönünden alınması gereken 179,90- TL başvurma harcı ile 179,90- TL karar ve ilam harcının, yine ziynet eşyasının iadesi talebi yönünden alınması gereken 3.319,87- TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili için harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine, 12- Varsa artan gider avansının yatıran tarafa iadesine," şeklinde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, 3- Davacı kadın tarafından adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle harç alınmadığından 492,00- TL istinafa başvurma harcı ile 179,90- TL karar ve ilam harcının kadından alınarak hazineye gelir kaydına, ziynet eşyası yönünden harç alınmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Erkeğin istinaf başvurusu nedeniyle alınan başvurma harcının hazineye gelir kaydına, boşanma ve ziynet eşyasının iadesi yönünden yatırdığı 179,90- TL ve 700,86- TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde erkeğe iadesine, 4- İstinaf başvurusu nedeniyle...

          Temyize konu ziynet alacağı miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından kadının ziynet alacağı talebi hakkında tesis edilen karar kesindir. Açıklanan sebeple tarafların, kadının ziynet alacağı talebi hakkında tesis edilen karara yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarına incelenmesine gelince ; Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince kadın tam kusurlu kabul edilerek kadının boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne ve boşanmanın fer’ilerine hükmedilmiş; İlk Derece Mahkemesinin bu kararı, davacı-karşı davalı erkek tarafından tazminat miktarları ve velayet yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden istinaf edilmiştir....

            Davalı; takıların kendisinde olmadığını, davacının ziynet eşyalarını talep etmediğini ve iş yeri de açmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacı tanık beyanlarının genel ve soyut olduğu, davacı vekilinin CD ve fotoğraftaki ziynet eşyalarının değerinin alınmasını istediği, davalı tarafından ibraz edilen CD'deki görüntüler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı üzerinde ziynet eşyası gerdanlık, çok sayıda bileziğin bulunduğu, düğünde takılan takılarla bu ziynet eşyaları arasında bağlantı olup olmadığının bilirkişi tarafından bildirilmediği, davacının takıların bozdurularak daha sonra iade edilmek üzere davalıya verildiği iddiasının kesin ve açık delillerle kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu